Cenabi Mevlam tüm Müslümanların Oruçlarını katında kabul buyursun. Kabul görecek bir orucu nasip etsin ve hakkıyla tutmamız için yardımcımız olsun.
Kıymetli Okurlar: Bir mübarek ay olan Ramazan ayına bizleri bir daha kavuşturan Rabbimize hamd ve senalar olsun. Hamd ediyor ve şükür ediyoruz. Ramazan ayı bizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi, biz Muhammed (s.a.v) ümmetine de farz kılınmıştır. Yüce yaradanımız yüce kitabında bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler, Oruç, sizden evvelki (ümmet)lere farz kılındığı gibi şeytânî dürtülere karşı direncinizi artırarak günahlardan, kötülüklerden korunabilmeniz için size de farz kılınmıştır.” diye buyurmaktadır. (el-Bakara: 183)
Ramazan ayı on iki ayın en değerli ayıdır. Ümmet-i Muhammed’in ayıdır. Gündüzleri oruçla, geceleri teravih ile ihya edilir. Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu Cehennem’ den azat’ dır.
Oruç Müslüman için Allah katında oldukça önemli ve değer verilen bir ibadettir. Sevabı ve karşılığı sadece yüce Allah’a ait bir ibadettir. Sevabını sadece Allah’ın verdiği, başka hiç kimsenin veremediği bir ibadettir. Ciddi ve ihlaslı bir şekilde idrak edildiği takdirde günahlardan temizlenme ve cennete girme vesilesidir.
Ciddi bir arınmayla Ramazana hazırlanmalıyız. Tüm kötü hareket ve alışkanlıklarımızdan temizlenmeliyiz. Allah’ın bizlerden kabul edeceği bir yapıya ve duruluğa bürünmeliyiz. Yalandan, dolandan, iftiradan, kıskançlıktan, gıybetten, dargınlık ve küskünlüklerden uzak durmalıyız. Hak ve hukuklara dikkat edip riayet göstermeliyiz. Rahmete, Bağışlanmamıza ve Cehennemden kurtuluşumuza vesile olacak amellerle meşgul olmayız. Çünkü samimiyetle kurallarına, haramlarına, şartlarına ve mekruhlarına riayet ederek bir orucu tutmayı başarabilirsek, tüm günahlarımızdan temizlenmiş Allah katında tertemiz bir kul, tertemiz bir Müslüman olmuş oluruz. Çünkü Ramazan sevgi ayıdır, merhamet ayıdır, dayanışma ayıdır, birlik, beraberlik ve hoşgörü ayıdır.
Ramazan ayı boyunca sizlere paylaşacağımız bu sayfamızda, Ayetlerle, hadislerle, âlimlerimizin sözleriyle, bu mübarek ay ve orucumuzla ilgili müslümanın bilmek ve uygulamak zorunda olduğu bilgileri ve açıklamaları Allah’ın izniyle paylaşmaya ve izah etmeye çalışacağız. Mevlam cümlemizi feyiz bereket alanlardan kılsın. Hakkıyla eda edenlerden eylesin. Neticesinde de bağışlanmış kullarından eylesin. AMİN
AYETİ KERİME:
“Ey iman edenler, Oruç sizden evvelki(ümmet)lere farz kılındığı gibi şeytânî dürtülere karşı direncinizi artırarak günahlardan, kötülüklerden korunabilmeniz için size de farz kılınmıştır.” (el-Bakara: 183)
HADİS:
Ebû Hureyre (R)’den: Rasulullah (S.A.V) şöyle buyurdu: “Oruç bir kalkandır. Oruçlu kimse kötü söz söylemesin ve cahillik yapmasın (yani Cahiliye fiillerinden bir şey yapmasın). Eğer herhangi bir kimse kendisiyle dövüşmeye yahut sövüşmeye girişirse, ona iki defa ‘Ben oruçluyum’ desin. Nefsim elinde olan Allah’a ye¬min ederim ki, oruçlu ağızın kokusu, Yüce Allah katında misk ko¬kusundan daha temizdir. Yüce Allah: “Oruçlu kimse benim için yemesini, içmesini, cinsî arzusunu terk eder. Oruç, doğrudan doğru¬ya bana edilen (riya karışmayan) bir ibâdettir. Onun ecrini de doğru¬dan doğruya ben veririm. Hâlbuki diğer güzel amellerin hepsi on misli ile ödenir”
HADİS:
Talha ibnu Ubeydillah (şöyle demiştir): Bir A’râbî başı¬nın saçları dağınık hâlde Rasulullah sav’e geldi ve:
— Yâ Resulallah! Allah benim üzerime namazdan neyi farz kıl¬dı, bana haber ver! dedi.
Resulullah:
— “Beş vakit namaz (farz etti), ancak senin kendiliğinden bir şey kılman olabilir” buyurdu.
O zât:
— Allah benim üzerime oruç tutmaktan neyi farz kıldı, bana ha¬ber ver! dedi.
Resulullah s.a.v:
— “Ramazân ayını farz kıldı, ancak senin kendiliğinden bir miktar oruç tutman olabilir” buyurdu.
O zât:
— Allah’ın benim üzerime zekâttan farz kıldığı şeyi bana haber ver! dedi.
Resulullah o zâta İslâm’ın ibâdet yollarını (zekâtı, miktârlarını, haccı ve hükümlerini) haber verdi. A’râbî:
— Sana (hakkı) ikram eden Allah’a yemîn ederim ki, ben ken¬diliğimden gönüllü hiçbir şeyi yapmam, Allah’ın benim üzerime farz kıldığı şeylerden de hiçbir şeyi eksik yapmam, dedi.
Bu sözü üzerine Resulullah (S):
“Eğer doğru söylediyse felah buldu”; yahut da: “Eğer doğru söylüyorsa cennete girdi” buyurdu. (Buhari)
DUA:
Allah’ım! Faydalı olmayan ilimden, makamına yükselmeyen amelden ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım.
HZ ALİ RA:
Hamd, Allah’a ki övenler onu lâyıkıyla övemezler; nimetlerini sayıp dökenler, onları söyleyip bitiremezler; çalışıp çabalayanlar, hakkını edâ edemezler. Öyle bir ma’buddur ki derin düşünceler onu idrâk edemez; akıl-fikir, denizine dalanlar, zâtının künhüne eremez. Bir sınır yoktur ki sıfatını sınırlayabilsin; bir vasıf yaratılmamıştır ki zatına lâyık bulunsun. Yoktur ona sayılı bir an; yoktur onun için ertelenmiş bir zaman. Yaratılanları, kudretiyle o yaratmıştır; rüzgarları, rahmetiyle o estirmiştir; yarattığı yer yüzünü, kayalarla perçinlemiş, pekiştirmiştir.
ÜSTAD BEDİUZZAMAN:
Ey kardeşlerim! Mühim ve büyük hayırlı işlerin çok zararlı engelleri olur. Şeytanlar o hizmetin hizmetçileriyle çok uğraşır. Bu engellere ve bu şeytanlara karşı, ihlas kuvvetine dayanmak gerektir. İhlası kıracak sebeplerden; yılandan, akrepten çekindiğiniz gibi çekininiz. Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm’ın “(Yine de) Ben nefsimi temize çıkaramam. Çünkü gerçekten nefis, -Rabbimin kendisini esirgediği dışında- var gücüyle kötülüğü emredendir. Şüphesiz, benim Rabbim, bağışlayandır, esirgeyendir.” (Yusuf Suresi, 53) demesiyle, nefsin emirlere itimat edilmez. Enaniyet ve nefsin emirleri sizi aldatmasın.” sözüyle dikkat çekmiş olduğu gibi şeytan ihlası kazanmayı ve mutlak samimiyete ulaşmayı hedefleyen kimselerin düşmanıdır. Onları doğru yoldan saptırmak, nefislerindeki kötülükleri teşvik ederek, ihlastan uzaklaştırmak ister. İşte şeytanın bu kararlı gayretine karşılık müminin yapması gereken Hz. Yusuf’un ahlakını kendine örnek alarak nefsine itimat etmemek ve nefsin bu yöndeki teşviklerinden şiddetle kaçınmak olmalıdır.
NECİP FAZIL KISAKÜREK:
Gözler, ya merhamet ya da nefretin ışıldadığı bir kandildir .
—
Ramazan Boyunca sohbetlerle beraber sizlerle paylacağımız konular şunlardır:
ORUÇ
Tarifi, Teşrî Kılınması ve Sırları
Orucun Tarifi
Orucun Teşrî Kılınma Tarihi
Orucun Ramazan Ayında Teşrî Kılındığının Delili
Ramazan Orucunu Mazeretsiz Olarak Terkeden Kişinin Hükmü
Orucun Hikmetleri, Sırları ve Faydaları ,
Ramazan Ayının Tesbit Edilmesi
Orucun Vucûbiyetinin ve Sıhhatinin Şartları
Orucun Sıhhatinin Şartları
Orucun Âdabı ve Mekruhları
Orucun Mekruhları
Orucun Kazası, Fidye ve Kefaret
Ramazan Orucunu Bozmanın Kefareti ve Kefareti Gerektiren Durumlar
Kefaretin Vacib Olduğu Kişi
Tatavvu (Nafile) Oruç
Sünnet Olan Orucu Yanda Bırakmak
Mekruh ve Haram Olan Oruç
Mekruh Olan Oruç
Oruç Tutmanın Haram Olduğu Günler
HAYAT KURTARAN MANEVRA “ HEİMLİCH”