Kendimi bildim bileli gözlem yapmayı seven ruhum hislerin harekete döküldüğü ‘duygu okuma’ peşinde koşarken şu gizemli yaşam yolculuğum uzayıp büyüdükçe rakamlarım duyguların gidişatını anlama telaşım ‘gelecek okuma’ telaşına dönüşüverdi işte cann.

Oku oku bitmiyor. Her konuda bir fikrim var evelallah.

Nasıl yani?

Duygusunu okuyorum karşıdakinin, yetmiyor gelecekte kesin bu bunu böyle değil şöyle yapacak deyyi tahmin yürütüyor bitimsiz aklım yani.

Hımmm..,

Anlamadın tamam. Anlatayım:

Bebeksin mesela ve annenin kucağındasın sıcacık, en doğal haliyle sütünü içiyorsun örneğin. Altın da temiz. Rahatın yerinde. Annen gülümsüyor gözleri gözlerinde. Bir iki agu bugu falan. Tamamdır. Gülümsüyorsun. İçerde öyle bir garip coşku oluşuyor ki bitimsiz. Ayaklar sallanıyor zevkle. Ağzın memede. Sütten taşan MUTLULUK gözlerden dudaklara yayılıyor. Ağzın açık gülüyorsun. Mutluluğu öğreniyorsun.

Huzursuzsun, durmadan ağlıyorsun, belki ateşin de var mesela. Bir yaşına da aylar var daha. Sana ne yapılsa duracağın yok; gözünden iki damla yaş akıyor anneciğinin çaresizce. Hııı; ÜZÜNTÜ bu olsa gerek diyorsun bebek aklınla. Yüksek yüksek ağlıyorsun. Üzüntüyü öğreniyorsun.

Yine birbirine benzeyen günlerden bir gece uyanıyorsun mesela. Yatak başında dönen ilginç ilginç figürler var. Zaten bir tavan var bir de bu garip şekilli ses çıkartan renkli, hareketli şeyler işte tepende. Sıkılmışsın. Kimse de gelip gitmiyor yanına. Birden annen görünüyor karede. Gülümsüyor. Tık bir ses duyuyorsun. Eyvah; tependeki nesneler şıngır şungur dönmeye başlamaz mı hem de fazla neşeli bir şarkıyla. Gözlerini daha geniş açıyorsun. Nafile. Ne kadar göz parlatırsan parlat duracağı yok bu dönen şeylerin. Bir küçülüyor bir büyüyor göz bebeklerin, irkiliyorsun. Tehlikede olabilirim der demez kaçacak delik arıyorsun. KORKU buymuş yani bilinmeyene verdiğin sarsıcı tepkiymiş işte. Korkuyu öğreniyorsun.

Büyüyorsun biraz daha. Öyle hep yatmak yok diyorlar sana. Dört aylık oldun mesela veya altıncı ayındasın doğumunun. Hadi bakalım alkışla, konuş, otur, kaşık kullan, azıcık hareket et falan filan diye diretiyorlar sana. Kampa alıyorlar bir nevi şimdiden. Garip bir duygu ile yükseliyorsun. Duracakları yok. Eline geçirdiğin her şeyi ne varsa atıp atıp saçıyorsun etrafa. İlk direnişinin adı oluyor: ÖFKE. Burnundan soluyorsun. Öfkeyi öğreniyorsun.

Büyüdün biraz daha mesela. Başına gelecekleri az çok fark etmeye başladın. Eskisi gibi anlamsız değil bakışların. Yürü diyorlar yine sana ya kulum. At adımlarını ki ayakta kalasın. Mutlulukla ilk adımlarını atıyorsun, korkuyla sendeliyor, öfkeyle düştüğün yerde hınçlanıyorsun. Kaldırıyorlar tekrar seni ayağa. Bu kez tamam daha sağlam basıyor yere ayakların. Yürüyorsun. İlk adımlarına ağzın açık bakıyorsun yaptıklarına. Olağan dışı bu büyük harekete HAYRET diyorsun. Özgüvenin bir selam çakıyor sana. Hayret etmeyi öğreniyorsun.

Büyümeye devam bu arada. Evdekiler sütten kestiler zaten ne vakittir. Garip garip şeyler yedirmeye çalışıyorlar arada. Yok kabak çorbasıymış, biraz brokoli tatmalıymışsın, pırasa olmadan olmazmış sıralanıyor önünde. Bir için geçiyor; ıyyy TİKSİNME meymiş orada vücut buluyor işte. Tiksinmeyi öğreniyorsun.

Böyle böyle büyüyorsun oturdun, yürüdün, koştun, sütten de kestiler artık, damak tadınla da uğraştılar. O kadar çok şey öğrendin ki arkadaşlarına hava atacaksın. Gezmelerdesin annenlerle. O da ne? Küçük bir bebek. Aaaa senin gibi altını ıslatıyor. Sen büyüdün artık diyorlar. Çişini tutamazsan olur mu? Onlar sordukça kızarıyor yüzün. Eee peki  kabul ettin. Çiş çiş diye dolanırken meydanda kaçırıveriyorsun altına. Kimse seni görmesin diye gidip koltuğun arkasına saklanıyorsun. UTANMA buymuş diyorsun işte. Utanmayı öğreniyorsun.

Büyüdün biraz daha. Abla veya ağabey oldun, diyorlar sana. Küçük dağları da sen yaratmış olmalısın. Komşunun çocuğu yine gelip gelip oyuncaklarına sulanıyor. Sevmedin bu çocuğu. İlgilenmiyorsun. Zaten sana denk de değil; hala altını ıslatıyor kerata. Burun kıvırıyorsun ona KÜÇÜK GÖRME vücut buluyor hafızanda. Küçük görmeyi öğreniyorsun.

Büyüdükçe büyüyorsun. Öyle bir an geliyor ki tepkisizliğin tepkisizliğinde dibe vuruyorsun. Ne oldu bu çocuğa diyorlar. Bakıyorsun öylece bön bön. NÖTR olmak neymiş yaşıyorsun. Nötrlüğü öğreniyorsun.

  1. Mutluluk
  2. Üzüntü
  3. Korku
  4. Öfke
  5. Hayret
  6. Tiksinme
  7. Utanma
  8. Küçük görme
  9. Nötr

derken Duygu (emotion) sözcüğünün kökünü merak ediyorsun. Emotion’un kökü ‘motere’ymiş Latince. Bizde duy’mak’tan duy’gu.

Anlayacağın sevgili okuyucu duyguları öğrenirken başına gelenler sana nasıl yol gösterdiyse geleceği okumak istiyorsan bu günü de duy, dinle. Bu gün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ve sen hala ayarlarınla oynanmış bir halde dolanıyorsun yurdunda. Duyduysan beni bir de iç sesini dinle. Geleceğini oku! Bu bayram senin!..

Bayramın kutlu olsun!..