Geçen hafta  İsrail nefesini tutup Hizbullah lideri Nasrellah’ın açıklamasını bekliyordu, anlaşılan Nasrellah’ın direk savaş ilan etmemiş olması İsrail’i fazlaca rahatlatmış, çünkü bugün İsrail’in çekindiği ve korktuğu tek güç bunlardır. İsrail savunma bakanı raporuna göre Lübnan Hizbullah’ın elinde 150 bin adet aktif füze vardır, Hamasın bu kadar abluka altında bir günde 5 bin Füze bulup attığına göre buda inandırıcıdır, bugün büyük devletlerin ordusunda bile bu kadar modern füze yoktur. 2005  yılında İsrail’in Lübnan’ın güneyinde kümelenen Hizbullah’la giriştiği savaşta, Arapların karşısında yenilip Lübnan dan çekilen belki ilk savaştı, tarihinde bu kadar kayıp vermemişti. İşin ilginç yanı Nasrellah’ın direk savaş ilan etmemesi İsrail’den çok bazı Arap ülkelerini memnun etmiştir. Araplar çaresiz mi, ellerindeki kozları kullanamıyorlar mı, rahatını bozmak istemiyorlar mı, İsrail’den korkuyorlar mı, muhakkak ki bütün bu nedenler mevcuttur, ama işin trajedisi Araplar bu konuda da birlik sağlayamıyorlar, Bilen bilir Arap ülkelerinin arasında mevcut olan “”Arap birliği örgütü”” Filistin sorununa çare bulmak için 2001 de kurulmuştu, ama şimdi Filistin için kurulan bu örgüt, Filistin için toplanamıyorlar ve herhangi bir karar alınmıyor. Arap ülkelerinde İsrail’le Abraham Antlaşması imzalayan BAE, Bahreyn, Sudan gibi ülkeler bir an önce ateşkes olup bitmesini isterken, ki Suudi Arabistan da bunu ister.  Cezayir Yemen gibi direk destekleyen ama bir şey yapamayan. Ateş üstünde olan Gazze’ye komşu Mısır, İsrail’in Filistinlileri Sina’ya sürmek istemesi Mısırı çok rahatsız ediyor, Sina’nın sorunlu bir bölge olduğu malumdur. Batı Şeria’ya komşu ve nüfusunun yüzde yetmişi Filistinli olan Ürdün’ün durumu daha da karışık. Ürdün bundan çok rahatsız olduğu Devlet yetkililerin demeçleri, Kraliçe Ranya’nın direk Batılıları suçlaması bunun en bariz nedenidir.