Yokluğun çarmıha germiş geceyi

Çıplak sokaklara asıp çivilemiş bedenimi

Duygularım kırbaçlarken düşüncelerimi

Gözyaşlarımla söndürüyorum yaktığın ateşi

 

Ayrılığın kalemi kırılmış sevdadan yana

Hazmedebilmenin soğuk rüyasında

Bir ışık, bir ses bekliyorum amansızlığıma

Nefes alamıyorum bir es ver suskunluğuna

 

Günler devirirken bakışlarını acımasızca

Teslim oluyorum eylülün tenha ayazına

Sararken bedenimi gecenin paslı telleri

Sığındım kalbinin buz tutmuş insafına