Bizi yoktan var edip üstün yeteneklerle donatan ve kulluk göreviyle yeryüzüne gönderen, Sonsuz şefkat ve merhamet sahibi yüce Allah’ın adıyla… Onun verdiği güç ve yetkiye dayanarak ve yalnızca onun emriyle söylüyor ve anlatmaya başlıyoruz.
Değerli Okurlar: Kulluk göreviyle yeryüzüne gönderilen biz insanların, Müslümanların, uzak durmak zorunda kaldıkları davranışlardan bir başkası da kibir ve gururdur.
Yüce Allah’ın ve yüce Peygamberinin uzak durmamızı emrettikleri bir davranıştır. Müslümanın geleceği için ciddi tehlikeler doğurmaktadır.
Bir kaç ayet ve hadisle anlamaya çalışalım inşallah.
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır.
“Sakın gurura kapılıp da, insanları küçümseyerek onlardan yüzünü çevirme ve yeryüzünde çalımlı çalımlı yürüme, daima saygılı ve alçakgönüllü ol! Çünkü Allah, gurura kapılıp başkalarına karşı büyüklük taslayan hiç kimseyi sevmez.
“ Yürüyüşünde, davranışlarında ölçülü ve dengeli ol; kibirli davranma, Konuşma üslûbun ve ses tonun, içinde bulunduğun ortama ve muhataplarının durumuna uygun olsun. Dâimâ edepli ve terbiyeli ol, başkalarını rahatsız edecek şekilde, lüzumsuz yere konuşma. Şeytan gibi kibre kapılarak, büyüklük taslayarak sesini yükseltme! Böyle kimseler anırıp duran eşeklere benzer. (Çünkü Hz. Peygamber’in dediği gibi eşekler şeytan görünce anırırlar.) Onun için hiç kuşkusuz, seslerin en çirkini şeytan sebebiyle, onun emriyle söylenen, şeytan kaynaklı seslerdir, eşeklerin sesleridir!” diye buyurmaktadır. (Lokman.18,19.)
Efendimiz sav, konuyla ilgili Cennet ve Cehennemlikleri tarif ederken Harise b Vehb ra’den gelen rivayetle şöyle buyuruyor:
“Size kimlerin Cennetlik olduğunu anlatayım mı? Cennetlik, (vücutça değil) hali ve davranışı zayıf, insanların kendisini hakir ve değersiz saydığı kimselerdir ki, bunlar Allah’a bir dua etseler, Allah dualarını (derhal)kabul eder.Size kimlerin cehennemlik olduğunu söyleyeyim mi. Bunlar kaba,serkeş,hayrı men eden gururlu ve kendini büyük gören kimselerdir.” diye buyurmaktadır. (Buhari, Müslim, Tirmizi)
*Gurur ve kibir Cehennem ehlinin davranış biçimidir. Onların Sahip oldukları bir haslettir.
Kıymetli Okurlar, Kainat üzerinde herkesin kendine ait bir misyonu ve görevi vardır. Yani kısım kısımdır derece derecedir. Her şeyin kendine göre bir alanı vardır. Girmesi ve girmemesi gereken alanlar vardır. İşte bu kibir de Müslümanın girmemesi gereken bir alandır. O Alan sadece Allah’a aittir. Yani sadece Allah’a ait elbiselerdir.
Ebu Hureyre ra’den gelen rivayette, Peygamber sav kutsi bir hadiste yüce Allah’ın şöyle buyurduğunu ifade ediyor: “Kibir ve büyüklük, benim büründüğüm elbiselerimdir. Kim bunlardan birinde benimle boy ölçüşmeye kalkarsa, onu ateşe atarım”. Buyurmaktadır.
*Bunlar Allah’a ait olan elbiseler ve bürünülmemesi gereken durumlardır. Bu elbiseleri giyen niceleri vardır değil mi? O niyetle olmasa bile, o niyetle giymiyorsak bile, Allah’la boy ölçülme olarak kabul edilmektedir.
Müslüman kibirli, gururlu ve kendini beğenen olmaz. İnsan ne ki kıymetli okurlar,
Bir damla sudan, kandan yaratılmış bir varlıktır. Zavallıdır, perişandır, rahmete ve yardıma muhtaç olan bir varlıktır. Kendisini yaratana, halıkıne ait elbiselere nasıl bürünebilir. Onları kendine layık görme cesaretine nasıl kalkışabilir.
Bu şekilde davranma, Allah’ın sınırlarına girme olarak telakki edilir ve Allah’ta bunu kabul etmez ve yapanı da affetmez. Bu konuda kendimizi unutmadan ve biran önce ciddi bir şekilde sınayalım. Bundan Şiddetle uzaklaşalım, alçak gönüllü ve mütevazı olmayı şiar edinelim.
Alçak gönüllü davrananları Allah yükseltir şeref ve izzet sahibi kılar. Tersi, Büyüklük taslayanları da Allah alçaltır Onları rezil ve rüsvay eder. Ve de cennetinden uzak tutar.
Abdullah ra’den, Peygamber sav şöyle buyurmuştur:
“Kalbinde hardal tanesi kadar iman bulunan cehenneme girmeyecektir. Kalbinde hardal tanesi kadar büyüklük bulunan kimsede cennete girmeyecektir.” diye buyurmaktadır. (Müslim,Tirmizi.)
Aynı Konuyla ilgili bir diğer hadis. Birazda tarifini yapan bir ifadeyi taşıyor.
Yine Abdullah ra den geliyor: Efendimiz a.s: “Kalbinde zerre kadar kibirlilik bulunan kimse Cennete girmeyecektir. Adamın biri: -Ey Allah’ın Resulü, insan elbisesinin ve ayakkabılarının güzel olmasını arzu eder (Bu kibirlilik midir) dedi. Efendimiz as:(Hayır), -Allah güzeldir ve güzel olanı sever. Kibir; Kendini yüksek görerek, hakkı inkar etmek(hak olan şeyi kabullenmemek)ve onu söyleyene karşı koymaktır”buyurdu. (m,t.) Fakat güzeli giymek, en pahalısını ve gururlanarak giymek değildir. Varken bir yenisini daha alıp, nasılsa Allah güzel olan şeyi sever mantığı asla değildir. İhtiyaçtan fazla ve oldukça lüks, hem Müslüman açısından uygun değil, hem de israfa kaçacağı için israf olur yani haram olur. Bu özellikler dışında giydiklerimizin elbet güzel olması kibir sayılmayacaktır.
Devam ediyor yüce Peygamber sav: O gün onları, Allah’ın konuşmayacağı-tezkiye etmeyeceği ve yüzlerine bakmayacağı sınıftan sayıyor.
“Ebu Hüreyre r.a’dan: Peygamber sav şöyle buyurmuştur: ”Üç kişi ile kıyamet gününde Allah konuşmayacak, onları tezkiye etmeyecek ve onların yüzüne bakmayacaktır. Onlara acı azap vardır. Biri; Yaşlı zani- İkincisi; Yalan söyleyen devlet reisi, Üçüncüsü de; kibirli fakirdir. Buyurmaktadır. (Müslim)
Peki kibirli insanlar ahirette nasıl haşr olunacaklar ?. Değerli okurlar; Her insan ahirette bir şekilde haşr olacaktır. Birileriyle haşr olacaktır. Aşiretiyle, sevdiğiyle, dost dediğiyle düşünce yapısıyla, yaşantısıyla, ideolojistleriyle (v.b) haşr olacaktır. Buna azami ölçüde dikkat etmek zorundayız…
Devam ediyor yüce peygamber sav; İşte kibirli insanlar da o gün Karıncalar gibi haşr olacaklardır. Peygamber sav Şöyle buyurmuştur:
“Kibirli insanlar Kıyamet gününde, insan suretinde küçük karıncalar gibi haşr olunacaklardır. Nerde bulunurlarsa, zillet kendilerini saracaktır. Sonra Cehennemde, Bu’ulis’ adı verilen bir hapishaneye(zindana) sevk edileceklerdir. Üzerlerinden ateşin ateşi yükselecek cehennemliklerin Usaresi olan irin kendilerine içirilecektir.”. diye buyurmaktadır. trmz
Evet; Kibrin Müslüman için bu kadar tehlikeli sonuçları vardır. Makamımızdan, konumumuzdan, kişiliklerimizden, kimliklerimizden, para ve imkânlarımızdan ötürü sıkça yaptığımız bir davranış biçimidir ve yapanlarımızda çoktur. Bunların hiçbirisine güvenmeyelim. Nefislerimizi alçaltalım ki, Allah bizleri yüceltsin şeref ve izzet sahibi kılsın. Takva sahibi olup kibir ve gururdan uzak duralım ki, rabbimiz bizlere acısın ve bizlere merhamet etsin. Ya bu dinle terbiyeleneceğiz, ya da Cehennemi boylayacağız.
Mevlam, bu şekil bir davranışı tüm İslam ümmetine nasip etsin. Bu ümmeti ve bizleri her türlü şeytani his, heves, düşünce ve onların desiselerinden emin kılanlardan eylesin.
Ve bizleri İslamla sükûn bulanlardan eylesin. AMİN.
GIDA FIRSATÇILARINA İZİN VERİLMEMELİ