İSRAİL

      İsmi bile bizi ürperten İsrail kimine göre Siyonist, kimine göre İşgalci, kimine göre zalim bir devlet ve daha neler. Aslında bunların hepside doğrudur, daha çok şeylerde eklene bilir, dahası kendileri geçmişte çok zulüm gören bir millet olan İsrail,  şimdi ayni konuma çıkmaları bir trajediden çok bir handikaptır.

Şurası da bir gerçektir ki, İsrailliler yani İbraniler Orta Doğunun yerli halklarından biridir, yani bugün elindeki coğrafyanın çoğunluğu tarihten gelen atalarının yurdudur, asıl mesele kendileri zülüm görmüş, ama şu an kendileri zalim pozisyonda olmasıdır, aslında benim bu yazıda üstünde durmak istediğim bu değil, çünkü bu zaten herkesçe malumdur, ben daha çok İsrail neden bu kadar başarılıdır, neden bu kadar güçlüdür, refah düzeyi neden bu kadar yüksektir, bir çok kişi diyebilir ki,  efendim ABD ve İngilizlerin desteğiyle, tabi iki buda doğrudur, ama bir şey daha var, kendileri.

   Hani bir laf vardır bir insan önce kendini kendine beğendirmeli, kendine değer vermeli ki başkası da sana değer versin, eğer ben kendime değer vermezsem başkasından beklemek boş bir hayal olur. Şu meşhur İsrail askeri Yitzak, evet Yitzak bir İsrail askeri ve Filistinlilere esir düşer, İsrail yetkilileri keşke ölseydin de düşmana esir düşmeseydin mantığı ile olayın üstüne gitmediler, onlar bu askeri kurtarmak için, başta başbakanları ama bütün İsrailliler, hatta yurtdışındaki İsrail elçileri dahi harekete geçtiler, ve bunun  karşılığında 1058 Filistinliyi serbest bıraktılar.  Başbakanları Yitzakın elinden tuttu gözlerinden öptü, ve Babasına dedi ki buyurun oğlunu sağ salim sana getirdim.

     Bu olayda Filistinliler havaya ateş açarak kutlamalar yaptılar, şenlik yaptılar, aslında burada  şenlenmesi ve böbürlenmesi gereken İsrail’dir. Başta Filistinliler ve bütün İslam alemi değil, çünkü İsrail dünyaya ve bizlere gösterdi ki, onların bir askeri bizim 1058 askerimiz eder.

Mesele bununla da bitmiyor, bir gün bir Filistinli Siyasetçi şunu sıyordu . İsrail bizleri sadece güçlü ordusu ile değil aslında onlar bizleri kendi içinde uyguladıkları hak ve hukukla yendiler. Arap ülkeleri ve İsrail’e çalışmak için giden işçiler bu durumu daha iyi bilirler, fakat ben burada gördüğümü söyleyeyim, İsrail hiçbir zaman Arapçayı yasaklamadı, Arapların yaşadığı bütün şehirlerde başta Kudüs olmak üzere tabelalar hem Arapça hem de İbranicedir, İsrail vatandaşı olan Arapların tüm eğitim giderlerini karşılar.