GODEME’DE ÇEVRE KATLİAMI!

 Hayvanlar yaşasa o alanda, ki yaşıyorlar zaten,  ama  insanın verdiği tahribatı kadar vermezdiler; Doğa için hayvan kutsal ama  insan ise vasat , lanetliktir

        Perşembe günü Furkan Hoca ekibini toplayıp sabah erkende güzel bir yere “Gondeme”ye gideceğiz. Orada bir şelale var görmelisiniz. Seni de alalım ” deyip sabah yola koyulduk.

-Nerde bu Gondem’e?

Diyarbakır – Kulp arasında bulunan güzel bir vadi  ve içinde nehir akar. Ama, insan denilen varlık ya da yaratık mı diyeydim? Orayı cehenneme çevirmek için elinden geleni yapmış. Elinden geleni ardına koymamış bir kısım yaratık  o insanlar…

          Hayvanlar yaşasa o alanda, ki yaşıyorlar zaten ama  insanın verdiği tahribatı kadar vermezdi. Doğa için hayvan kutsal insan ise vasat ve lanetliktir

Her taraf çar çöp içinde, bu rezaleti sonra anlatacağım.

        Şimdi yol seyrindeyiz…. 

        Bir müddet sonra o alandayız işte.

        Alabildiğince yeşillik… 

     Ara ara su göletleri seni karşılıyor ve  küme küme  akan suyun kenarında insanlar… Olmasa olamazı denilen  mangal görüntüleri… Ve biz hala devam ediyoruz. Gitmemiz gereken şelaleye… Dağın yamacında keçi gibi tırmanıp o geçme anı ayrı bir dert. Beş arkadaşın Mehmet Orun, Veysel Bebe, Veysel Aslan elinde eşyalar…

      Devam ediyoruz yürümeye bayağı sıkıcı artık. Nerde bu kurumayasıca  o şelale?

       Biraz daha devam..

       Tekrar yürüyoruz. Yürümek dediğimde asfalt yolu değil normal toprak yüzeyi hiç  değil sarp kayalıkların kenarı işte. Ne kadar yürüyebilirsen tahmin et artık. Bir dengeni kaybedersen olası ciddi bir kaza içten bile değil.

         Ha gayret. Devam yola derken. Kara göründü zaferiyle .Şelalleeee gözüktüüüüü” deyip bir kenara koyulduk.Şelale de ne şelale ama… Cılız kendi halinde bir kaç metre yükseklikte fukara fukara akıyor işte. Onca yolu teptik olası kazaları atlattık. Bu cılız şelaleyi görmek için miydi? Hiç değmeydi hem de hiç. Onca yorulmaya mı yanarsın yoksa düştüğün duruma mı ve en önemliside çevrede bulunan pet şişlerin hatta bebek bezlerini bile etrafa saçmışlar. Görüntü korkunç. Uzanmak istiyorsun etrafın çöplerle dolu. İçine sinmiyor su kenarlarında binlerce pet öyle etrafa saçmışlar. Giyilen  terlikler ya su kenarında ya da yol kenarında tek olarak etrafa atmışlar. Dayanmadım suyun içine girdim. Etrafta bulunan plastik petler, naylon, ayakkabı ve terlikler poşetin içine koyup giderken atayım dedim. Tam beş poşet 10 dakika içinde topladım. Tepe de bulunan bir grup sonradan isimini öğreneceğim Faysal Şimşek arkadaş ” Ben de sizin gibi doğaya önem veriyorum. Her gelen buraya elinde poşetle artıklarını toplasaydı. Bu çevre kirliliği bu kadar olmazdı. Ben de çok üzüldüm. Yemeğimizi yedikten sonra çöplerimizi bir torbaya alıp etrafımızı temizleyeceğiz” dedi. Böyle duyarlı doğaya önem veren insanlarda çıkıyor  işte o  çöp denilen  insanların içinde.   Faysal Şimşek gibi insanlar çoğalmalıdır. Doğa ve yaşam daha da bir güzel olur. Arkadaşlarıyla birlikte kendi alanlarını temizlediğini fotoğrafta da belli oluyor.  Böyle insanlar daim olsun.