Güz kokulu bir yağmurdu
Kapı aralığında bıraktığın gölgen
Ardından ırmaklar ağladı
Soğuk bir eylül ayazıydı sözlerin
Gittin…
Hain bir sızı kadar duramadın
Sonra seni yazdı sanki kalemim
Tüm şiirlerinde
Ve sen esrik bir mısranın
Tek gizli öznesiydin,
Yalnız bende şifrelenmiş
Hissettiğim kadar vardın
Ve sen varlığının bıraktığı boşluk kadar yoktun
Sabahı özleyen düşlerimde
Gitmek yokuş arası istemsiz biten otlar gibi
Yayılmıştı tüm köşe başlarına
Her köşe başı gitmek için bir davet yolluyordu senden sonra
Ardı sıra tüm bakışlara
Gittin de ondan mı soğuk bu sokaklar
Yoksa yüreğim ayaz mı kesti güneşe
Gitme, düşürme beni
Bıraktığın cümlelerdeki imgelere
Savaşacak gücüm yok
Sonu sensizlik olan tüm çıkmazlarla
Gitme, nefret ettirme kendimden
Ellerimden
Aynadaki hüzün kokan gözlerimden…
ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK