Sevgili okurlar bugün bu yazımda sizlere yeni nesil arasında çok az bilinen, medeniyette tarihlerde, yazılımlarda hiç olmayan, ama bir zamanlar özellikle köylülerin neşesi olan, adları Çingene, Kareci, Dilber, Mırtıb ile anılan bir topluluktan söz edeceğim.

    Dünyaya gözlerimi açtığım 1960'li yıllarda ben bu toplulukla tanıştım, bunların yırtık pırtık çadırları, topal aksak eşek ve katırları, içinde yattıkları bir kaş tane delik deşik döşek yorgan, yemekleri pişirdikleri birkaç tabak, su içecekleri bir kırık testiden başka hiç mal varlıkları yoktu, bunlar şehir, medeniyet, okul gibi her şeyden uzak idiler, en az bizim yaşadığımız bölgede bu böyle idi.

    Geçimleri varıp ve konakladıkları her köyde üç veya dört gün kalırlar, sonra başka köye göç eder ve kadınları köyün içine dolaşır “geşt” adı altında köylüden başta ekmek olmak üzere erkeklerine ve çocuklarına yiyecek toplarlardı.

Birde erkekleri kamıştan Sebat ve Salik örerlerdi, buğday elemek için yaptıkları elekler de bir el becerileri idi. Bizim bu civardakiler genellikle kışlarını Hasankeyf civarındaki Mağaralarda geçirirlerdi.

Ünlü  Kürt düşünür Ehmed î Hanî'nin bunlar için yazdığı iki mısralı şiiri meşhurdur.

“Bihar mevsiminde Dilberler geşte çıktıkları an”.

“Bu durumdan iyi güzel hal olmaz bu bana çok hoş geliyor”

Bu topluluk her yerde her ülkede değişik şekillerde yaşarlardı,hatta bazı büyük şehirlerde Çingene Mahallesi diye yerleşimleri mevcut idi.

Şehirdekilerin geçimi kadınları çerçilik, erkekler davul zurna çalarak günü kurtarmaktan başka bir şey değildi, bunlar hiç yarını düşünmezler, hele köylerde konakladıkları o kısa günlerde o köye şenlik düğün adı altında güzel günler yaşatırlardı.

    Değerli okuyucular ben bu topluluğun kökenini araştırmaya merak ettim başta da söylediğim gibi haklarında çok da yazılı bir şey yok veya azdır, bulduklarımı buraya aktarıyorum. Geçmişte bir hocamız, Nusaybin ve çevresinde bu gün kemençe çalıp geçinmeyi çalışan ve  onların yaşamlarını anlatan kısa bir filim yapmıştı ( Domlar ).

   Tahmini sayıları 2 / 3  milyon civarında olan büyük çoğunluğu İran, Türkiye, Mısır olmak üzere Ortadoğu da ve Kuzey Afrika ülkelerinde yaşayan Hint Aryan ırkına mensup  Hindistan menşeli  ( Gurbati, Kauli, Çingene )  veya Orta Doğu Dom Çingeneleri  olarak adlandırırlar.

Roma halkının bir alt öbeği  ve kolunu oluşturan  Hint Avrupa dil ailesinden  Domari dili konuşan Proto – Roman bir etnik gurup. Daha çok Hindistan'da yaşayan Dombalarla ilgilidirler.

    Hindistan yarım adasından en erken Roman guruplarından olan ve Dombaların bir kolu olan Domlar  6.  yüzyılda İran üzerinden Orta Doğuya yerleşmişler.

Bu tarihlerde daha batıya doğru az  da olsa Dom göçlerinde olmuştur.

 Yaşadıkları ülkelerde ekonomik anlamda küçük el işleri, Demircilik, Temizlik işleri, Falcılık, Sokak müzisyenliği  vb. iş alanları Domların meslekleri oluşturur, .

Hindistan'da Dombalarla beraber Dalit veya dokunulmazlar olarak adlandırılan Kast sistemindendirler.

 Başta Türkiye ve İsrail olmak üzere bugün artık örgütlenmiş ve dernekleri mevcuttur.