Acaba diyorum, gençler belinizde taşıdığınız tabancayı çocukken oynadığımız patpat, mantar tabancası zannediyor musunuz? Öyle olmasa, her fırsatta arabalarından ya da belinden ateş edip cesaret gösterisi yapamazlardı.

Bunu niye söylüyorum? Çünkü tabanca taşımak ve kullanmak Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre suçtur. Silah taşıdığınız ya da kullandığınız an tutuklanabilirsiniz. Üstünüzde silah varken karşınıza husmetli biri çıktı, silahınızı çektiniz ve ateşlediniz; Hüsamet ağır yaralandı ya da vefat etti. Polis gelir, ifadeniz alınır, saatler içinde cezaevine gönderilebilirsiniz.

Hâlâ hüküm giymemiş olsanız bile cezaevi sizin yeni gerçekliğiniz olur: orada kimseye kabadayılık yapamazsınız, belinizde silah da yok. Büyük ihtimalle orada dünyanın en iyi "hoş geldin" partisini yaşamayacaksınız; karton üstünde, bir diğer suçlu ile yan yana yatacaksınız. "Keşke silah taşımış olmasaydım" demek artık hiçbir şeyi geri getirmez.

Sonra savcılık iddianamesini hazırlar, mahkeme sizi çağırır; suçunuzun ağırlığına göre yıllarla ifade edilen cezalar alabilirsiniz—hayatınızın en az 25 yılı fiilen kısıtlanabilir. Cezaevi aracı gelir; kapalı bir cezaevine götürülürsünüz. Dört duvar içinde geçecek yıllar, gökyüzünün özgürlüğünü her sabah özlemenize neden olur. Kuşların uçuşunu kıskanırsınız.

Bunun bir kişisel sonuçları kadar ailesine ve çevresine de yansıyan travmaları var: her gününüz pişmanlıkla geçer, uykusuz geceler, yürekten gelen pişmanlıklar. Belki bir kan davasının, sürgün edilmiş bir ailenin, parçalanmış bir yuva—hepsi bir anlık öfke ve silah kullanımıyla başlar. Eşiniz 25 yıl boyunca sizi bekler mi? Çocuklarınız sizi 25 yıl sonra tanır mı, “baba” der mi? Anne-babanız sizi affeder mi? Bu soruların çoğunun cevabı kolay değildir.

Kısa tutacağım ama şunu net söylemek istiyorum: Belinde silah taşımak seni kahraman yapmaz; seni suçlu yapar. Mahkum olmaya aday, katil olmaya aday bir insan pozisyonuna sokar. Ben olsam, bir yumruk yemiş olsam bile gururumu ve onurumu korur, iki gün sabreder, sonra hayatıma devam ederdim. Öfkeyle silah çekmekle çözülmeyecek meseleler vardır; öfke anında verilen kararlar geri dönülemez zararlar verir.

Gençler, rica ediyorum: asla silah taşımayın, asla bıçak taşımayın. Kendinizi savunacak kadar cesur olun; ama her türlü şiddet olayını polise ya da jandarmaya bildirin. Kanun, gereğini yapacaktır. Silah taşımak insana hiçbir fayda getirmez; getireceği tek şey zarar, ziyan ve acıdır.

Silah taşımak size kötülükten başka bir şey getirmez. Gençler, yaşayın—ama yaşamaya ve sevdiklerinize saygıyla devam edeceğiniz bir hayat seçin.

Hoşça kalın.