Güneyimizde bulunan mutsuz insanların ülkesi Irak, Osmanlının bir vilayeti olan Irak birinci dünya savaşından sonra İngilizlerin mandasına geçer, 1932 yılında İngilizlerden bağımsızlığını alan 75 ülkeden biridir Irak, fakat Irak hiçbir zaman hak ettiği düzeye ulaşmadı.
İngilizler kendi felsefelerine göre ve bölge ülkelerinin isteğine göre, Irak’ın yüzde altmışını oluşturan Şia Arapları ve Yüzde Yirmisini oluşturan Kürtleri görmezden gelip, ülkenin yüzde yirmisini oluşturan Sünni Araplara oynadılar.
Bugüne kadar hiç gün yüzü görmeyen Irak hep darbeler iç çekişmelerle günümüze kadar geldi. Aslında daha o zaman Irak coğrafyası, tam bağımsız üç ana bölgeye ayrılmalı idi, fakat bölge ülkelerinin politikaları ve İngilizlerin derin hesabı bunu engelledi.
Hep söyleyip duruyoruz aramıza sınırlar koydular, bizi bir birimizden ayırdılar, batılılar bizleri rahat bırakmıyor, benzeri şeyler sıralayıp duruyoruz, elbette bunun aslı astarı hiç yok değildir.
Ama şunu da hiçbir zaman düşünmedik, birlik ve kardeşlik sınırların kaldırılması ile olmuyor, arzuladığımız o birliktelik ancak günülerde olur.
Eğer gönlümüz bir olursa işte o zaman birliğimiz güçlenir ve mutlu oluruz, bunun önündeki en büyük engel yine bizleriz.
Bin dört yüz senedir çözemediğimiz Şia / Sünni çekişmesinin en büyük acısını hep Irak çekti, çekiyor.
Avrupalıların refah düzeyini göz önüne alırsak, Coğrafyası Ortadoğu kadar yoktur ama aralarında 64 tane sınır var, onlar bu sınırları gönül sevgisi ile sadece kağıt üstünde bırakmışlar.
Bugün için onlar Dünyanın en mutlu insanlarıdır.
AÇLIK AÇLIK AÇLIK!