Zalimler kana doyar mı?

Hz. Yusuf filminde dikkat çekilmişse,  Kral Rahipleri yargılarken, Hz. Yusuf baş kahine sorar, sen halka yıllardır bu dini anlatıyorsun, Amon’un bir tanrı olduğunu söylüyorsun ama bunun böyle olmadığını, Amon’un seninle konuşamadığını, sana buyruklar vermediğini,  çok iyi bilirsin, neden halkı kandırdın.

Kahinin cevabı ilginçtir, derki Bin yıllardır halk arasında bu din var, herkes bunu anlatır durur, bir güne bir gün kimse senin yaptığın gibi bunun yanlış olduğunu söylemedi, yaptığımın doğru olmadığını bende bilirim, sen yıllarca bir şeyi söylersin, karşı çıkan yok, herkes sana inanır, sonunda sende kendi yalanına inanıyorsun.

Bu tarihi misal da olduğu gibi, Devlet adına olsun, din adına olsun, her ne olursa olsun yıllarca yapılan bir zulme karşı çıkılmamışsa, hatta bunu yapanlar korunmuşsa, birde ödül alıyorsa, sonunda bu zulmü yapanda kendisinin doğru bir şey yaptığına inanır, bu böyle sürer gider.

Genelde durum budur, ne ülkemizde ne de başka ülkelerde, devletin adına yapılan hiçbir olumsuzluk yargılanmadı, belki de ödül almıştır. Tarihte dinler adına da çok büyük zalimlerin gelip geçtiğini biliriz,  bu konuda kitaplar yazılmış, filimler çevrilmiş, işin en dramatik yanı bu zalimler zamanında dokunulmaz olmuşlar.

Bugün gündem olan İsrail Filistin çekişmesi, Suriye deki durum,  içinde çıkılmaz Zalim politikaları da bir çok kesim tarafından alkışlanır.

Özellikle Kuranın incileri hakkında çokça bilgi sahibi olan, iyi bir hatip olan, Arap olmiyanların Kuranı rahat okusun diye Arap Alfabesini hereke ile süsleyen, Emeviler’in ilk yıllarında yetişen Haccac bin Yusuf, Mekke de baş kaldıran Abdullah bin Zübeyir ve etraftakileri, Emeviler’e karşı olan her kese, büyük katliamlar yapan, namı değer Haccaci Zalim o günkü yönetimden çokça övgüler almış.