HAYATA DAİR… - Batman Pusula Gazetesi
İmsak Vakti a 05:08
Batman AÇIK 35°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

HAYATA DAİR…

0

BEĞENDİM

Haber: Nebahat Yıldız

Spread the love

Köşe yazarlık serüvenim Batman da rehber Öğretmen sadık Aksoy’un teşvikiyle başladım.

Kitap yazarlığı tamamda ya köşe ?

“Nedir hayat sence? Gönlünce yaşayabilmek midir, yoksa sevdiğinle istediğin ülkede doyasıya yaşamak mıdır?

Ya da her istediğine anında ulaşabilmek, bolluk içinde yaşamak mıdır?

Çoğu kez mücadele eder, amaçlar koyarız, hedef alırız iyi olan şeyleri kendimize. İyi nedir veya güzel nedir? Neye  göre kime göre güzeldir, güzel denilen…

Kimine göre yeşil bir doğadır hayat. Kimine göre de yeşil gözlü bir kız. Bazen beyaz bir papatya, bazen de bir elbisedir güzel olan. Yaradan eşit davranmış oysa herkese.

Ama iç güzelliğine gelince insanları özgür bırakmış.

Hayvanlardan farkımız budur.

Yazık ki çoğu kez unuturuz bunu. Oysa nefes almaktır hayat.

Derinden, özgürce bir nefes, kalbin sancımadan, rutubet kokusuz bir nefes. İnsan olduğunun bilincinde  olabilmektir hayat, insanca yaşayabilmeyi başarabilmektir.

Bazen basite alır, ‘Hayatım’ der kimileri sevdiğine.

Kolay mı bu kadar, hayatla bir insanı kıyaslamak? Değer mi Tutsak 55 bakalım o insan, bir hayata. Değişilir mi kocaman bir nefes  sevgisiz bir insanın siluetine. Takas yapmak olur mu hiç?

Ben değişmem, kendim için olan ve içime özgürce çekebileceğim kocaman bir hayatı hiçbir şeye. Denizin dibine  dalmam mesela, nefesimi tutmam asla. Hayattan vazgeçmem.

Güzeldir çünkü nefes almak. Hesapsızca istediğim kadar derinden nefes alabilmek.

Rutubetsiz bir nefes.

Çoğu insan isyan eder, yakınır hayattan sık sık.

‘Hayat bana hiçbir şey vermedi, tutacak bir dalım bile olmadı yaşamım boyunca,’ der.

Bakmayı bilmediğindendir görememesi aslında.

Çünkü hayat ona kendini vermiştir; istediği kadar  özgürlük ve nefes… Bazen nefes almayı bilmediğimizden  kaybederiz hayatı.

Hayat biraz da para gibidir aslında.

Çokken hesapsızca harcarız avuç avuç. Sayabileceğimiz kadar azaldığında kuruşun hesabını yaparız, hatta aç bile yattığımız olur. Önemli olan sayabilecek kadar az kalmadan bilebilmektir hayatın değerini.

‘Denemekten ne çıkar ne kaybederim ki? Sadece biraz zamanımı alır,’ deriz bazen de. Hayatımızı kaybederiz aslında. Harcarız onu hesapsızca.

Neden hayata isyan eder, neden onu irdeleriz?

Biz değil miyiz kaybedince değer bilen, biz değil miyiz her seferinde  pişmanlık duyan? Unutuyoruz her seferinde, hayatı bir kez  kaybedince bir daha kavuşamayacağımızı.

Her canlıya hayat yolunda bir kez şans tanındığını hep unutuyoruz.

Hayatım dediğimiz insanların varlığı faydasız dır tekrar hayata kavuşmaya.

Bir ömür biriktirdiğimiz kâğıt parçaları da tuğla yığınları da faydasızdır.

56 Nebahat Yıldız

Hayat bir nefeslik ömürdür, derinden içine çekebildiğin.

Doyasıya içinde hissedebildiğin rutubetsiz kocaman bir nefes…

Yoktur ondan ötesi. Ömrümüz boyunca sayısız nefes aldığımızı sanırız oysa.

Bir insan hayatta kaç kez nefes ala bilir ki doyasıya? Saydınız mı hiç, düşünün bakalım. Kaç kez

alabildiniz hayatı içinize, kaç kez ciğerlerinizde hissettiniz doyasıya? Sorun isterseniz çevrenize. Mesela çıkın kapıya  ve mutlu sandığınız karşı komşunuza sorun.

Okuldaysanız sınıf öğretmeninize, işteyseniz patronunuza veya mahalle bakkalınıza sorun. Ya da yanı başınızda oturan eşinize sorun. Samimi cevaplar vermezler elbet. Kendilerine bile

itiraf edemedikleri karbondioksit hayatlarını sevdiklerini bile iddia edenler olacaktır.

Oysa yıllardır nöbet tutar sessiz kavgalar komşu duvarlarının arkasında. Sana ders anlatan öğretmeninin beyninin öteki lobu hangi gönüllerde haciz mahallindedir kim bilir?

Seviştikten sonra kusmamak için uyumaya çalışan eşinin sahte gülücükleridir seni yanıltan. Mahalle bakkalının market zincirleri hayali, engellemiştir bir kez nefes alabilmesini.

Oysa son nefeste anlarız hayatı. Artık fayda sızdır bu anlam.

Sona gelmeden bilmek gerekir hayatı. Cesurca ve insanca çekebilmektir içine hayatı. Huzursuz bir geçmişin gelecekteki sürprizini bilmemektir hayat. Bazen de bakmasını bilmediğin bir sahra gibidir. Anlatılması imkânsız ama yaşaması bir o kadar kolay bir andır hayat.

Tutsak 57

Bazen bir uçurtma olmak ister insan. Kocaman pembe bir kuyruğu olan dev bir uçurtma. Özgürce uçmak, ta bulutlara kadar yükselmek ister. Oysa küçücük bir çocuğun elindeki ince bir ipe bağlıdır özgür sandığımız uçurtmanın varlığı. Uçtukça uçmak, yükseldikçe yükselmek, bulutların arasında sonsuza kadar kaybolmak isteriz. Hayata bağlı kalmak gerekir aslında.

Bağlı olduğumuz o incecik ip koptuğunda kim bilir hangi karlı dağa çarparız. Bedenimiz parçalanmış, o kocaman şaşaalı kuyruğumuz paramparça olmuş bir halde çaresizce doğada yok oluruz.

HAYAT, KENDİNİ SEVEBİLMEKTİR ASLINDA.

KENDİ VARLIĞINI KABULLENMEKTİR

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

MERHABA

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.