Bedri dayı Tilmerç köyünün ileri gelen bir aileden olup, sevecen cana yakın ve hayat dolu bir insan idi, 1960’lı yılların başında hayata ve yaşama gözlerimi açtığımda, Bedri dayı altı kız babası ama hiç erkek evladı yoktu, Bedri dayı bir Erkek evlada sahip olmak için, gitmediği ziyaret ve baş vurmadığı bir falcı yoktu, Bedri dayı bu meramına 1960’lı yılların sonunda kavuştu, Allah o yıl Bedri dayıya bir erkek evlat vermişti, adını Mehmet koydular.
Ama Bedri dayının özelliği bu değildi, geçimini sağlamak için, Kıra dağdan doğan ve bu günkü Hava alanının içinden akıp Batman Çayına dökülen Teyar deresinin önünde bir su değirmenine sahipti, ne yazık ki yazın suların eksilmesi nedeni ile bu değirmen senenin ancak altı ayı çalışabiliyordu, ama Bedri dayının bir cevheri daha vardı, bu değirmenin hemen önünde, değirmenden akan su ile sulayıp yetiştirdiği ve sayıları Yirmi- Yirmi beş olan çok eski ve büyük Tut ağaçları vardı, değişik renk ve tadı olan bu Tut ağaçları Bedri dayının asıl geçim kaynağı bunlardı.
Bedri dayı kış boyunca değirmeni çalıştırır, karşılığını buğday olarak alırdı, Baharın başlaması ile değirmen suyun azlığından dolayı durur, bu sefer Tut ağaçlarının hasat zamanı başlardı, aslında buna hasat demek az olur, yanlış olur, bu Tut ağacı hasadını toplamak bir Panayır, bir eğlenceli gelenek halini alırdı, Yirminin üstünde Tut ağaçları meyvelerini hazır etmiş, bunları toplayıp pazara getirip satarak paraya çevirmek de bir emek ve çalışma gerekiyordu.
Bu konuda Bedri dayının daimi yardımcıları veya çalışanları vardı, birkaç tane dul kadın ve bunlara eşlik eden on dört on beş yaşlarında bir o kadarda kızdan oluşuyordu, sabahın erken saatlerinde değirmen sahasına gelirlerdi Bedri dayı ağaca çıkar alttaki kadınlar bir çarşaf açarlar, Bedri dayı ağaç dallarını teker teker sallar çarşafın üstüne dökülen dutlar toplanır kamıştan yapılmış sepetlere doldurulurdu, ve oradan doğru Batmana ki o zamanlar Batman bu günkü Telekom Binasının hizasından başlardı, bu Kadınlar genellikle Meydan ve Şirinevler Mahallelerini dolaşarak öğleye kadar bu dutları satarlardı, toplanan para iki bedri Dayıya bir Kadınlara, yani Kemal Sunal’ın deyimi ile, bir biye, iki siye, diye paylaşırlardı.
1975 yılının mayıs ayında askerden Yirmi günlüğüne izinli olarak Tilmerç köyüne gelmiştim, Bedri dayı yaşı seksenin üstünde, peşinde altı kız bir oğlan bırakarak hayata veda etti, ben asker elbisesi ile Bedri dayının defin işlerine katıldım, çok üzücü bir şey Bedri dayının tek erkek evladı Mehmet , 2000 li yılların başında, kırk beş yaşlarında Almanya’da peşinde on dört yaşında bir erkek çocuk bırakarak hayata veda etti.
KENDİNİZE HER ZAMAN GÜVENİN
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.