HAKLARA RİAYET….!

Esirgeyen ve bağışlayan yüce Allah’ın adıyla.

     Değerli Okurlar: Müslümansak birbirimizin kardeşleriyiz.Bunu yüce Allah ve yüce Resulü beyan etmişlerdir.“Müslüman müslümanın kardeşidir”diye buyurmuşlardır.Ona zulmetmez.Ona haksızlık etmez.Hakkını ve hukukunu çiğnemez.Onu ihbar etmez.Hakkında konuşmaz.Onu çekiştirmez.”Müslüman elinden ve dilinden müslümanların selamette olduğu,emniyette olduğu kişidir”diye buyurmaktadır efendimiz s.a.v.Bunu söyleyen yüce efendimiz,rehberimiz ve kılavuzumuz Muhammed s.a.v’dir.O veya bu şahıs değildir.Bizlere rahmet olarak gönderilen,kendisine itaatin ve ittiba’nın farz olduğu bir şahsiyettir.Müslüman olmamızın ilk şartlarındandır.Allah’la beraber itaat etme yükümlülüğüne sahip tek insandır Hz Muhammed s.a.v.

 Bizlere bir mesaj verdiği zaman dikkatlice davranmalı,pür dikkat dinlemeli,beynimizi ve kulaklarımızı o söylemlere kabartmalıyız.

Bizlere kardeş olduğumuzu beyan etmektedir.Eğer müslüman olduğumuzu kabulleniyorsak ki elhamdülillahMüslümanız.O halde birbirimize karşı müslümanca bir tavrı sergilemeliyiz. Hak ve hukuklarımıza dikkat etmeliyiz.Birbirimize karşı saygılı,şefkatli,merhametli ve hoşgörülü olmak zorundayız.Müslümanca üstlendiğimiz misyonun gereğini yerine getirmek zorundayız.Günlük yaşantımızda dikkat etmemiz gereken tonlarca kural ve kaideler vardır. Bunların tümüne müslüamanca bir tavır sergilemek zorundayız. Amele ve uygulamalarımıza yansıtmadığımız bir müslümanlığın zerre miskal faydası olmayacaktır. İslam,amellerimize sirayet ediyorsa Müslümanlıktır.Konuşma ve muamelelerimize sirayet ediyorsa Müslümanlıktır.Bizleri yanlışlardan uzaklaştırıyorsa Müslümanlıktır.Güzele ve hayra sevk ediyorsaMüslümanlıktır.Laf edebiyatı ve temennilerle bir müslümanlığı yaşamamızın ve selamete çıkmamızın mümkün olamayacağını anlamamız gerekmektedir. Amellerimize, konuşmalarımıza,her türlü muamelelerimize sirayet edecek bir müslümanlığı ve dini yaşamalıyız.

Aile içerisinde ki ilişkilerden tutunda,dışarıda olduğumuz anların tümünde islamın emrettiği bir müslüman profilini sergilemek zorundayız.Müslümansak her yerde ve her mekanda bunu gösterme zorunluluğumuz vardır. Toplumuzda bir illetli hastalık gibi yayılmaktadır bu haslet.Başkasının hakkında yaptığımız bu söylem ve söylentiler haramdır.Onların etini yemek olarak beyan edilmektedir yaratıcımız tarafından.Bunu yapmaktan şiddetle uzak durmalıyız.

Müslümansak yumuşak ve tahammül kâr bir tavrın içerisinde olmalıyız.Sabırlı ve metanetli ve soğuk kanlı olmalıyız.Günlük yaşantımızda hemen hemen çoğumuz dışarılardayız.Kimilerimiz resmi işinden dolayı,kimileri esnaf oluşundanötürü,kimileri işleri ve ihtiyaçları için…v.s ,dışarı çıkmak zorundadırlar.Yani insanların oluşturduğu bir ortam ve bir toplumun içerisindeyiz.Burada da riayet etme mecburiyetinde olduğumuz kurallar vardır.Bunlardan bir taneside trafiktir.Bir çok hak ve hukukun boynumuza girdiği bir alandır burası.Sadece küfür etmekle,hırsızlık yapmakla,içki içmek ve zulüm etmekle günah sahibi olunmuyor.Yani burasıda mesuliyet ve mesul olduğumuz alanlarımızdandır.Dünyalar kadar günah ve veballerin sahibi oluyoruz.

Buna dikkat etmek zorundayız.Hele hele araç sahibi olan insanlarımızın boyunlarda büyük bir vebal vardır.Hak ve hukuk açısından. Adeta bir keşmekeşlik içerisinde bir tavır sergilenmektedir. Saygının,sevginin,sabrın anlayış ve tahammülün hiç kalmadığını gösterir bir tarza bürünmüştür.Bir telaş,bir acelecilik,bir hız, bir anlayışsızlık ve bir görmemişlikhakim.

 Hele hele yaya geçitlerindeki içler acısı durum.Saygı ve sevgiden,haktan ve hukuktan eser kalmamış.Medeni bir insanın yapması gereken şey,trafikte ve yaya geçitlerinde bekleyen insanlara saygı göstermesidir.Basit bir soru.Siz hiç yaya geçitlerinde orda bekleyen genç -yaşlı,küçük -büyük insanların geçmesi için aracını durduranlara şahit oldunuz mu.? Zan ediyorum ki çoğunuz hayır cevabını vereceksiniz.Bu bir saygısızlıktır.Bu bir görmemişliktir.Ve bu medeniyetsizliktir.

O araçlara binmenin ve Allah’ın nasip etmesinin hakkı,onu kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde kullanmadır.Ürkütmeden ve korkutmadan kullanmadır.İnsanların geçtiği yerlerde araç yavaşlatılmalıdır ve durdurulmalıdır.Tam tersine yaya geçmesin diye daha çok gaza basmak asla değildir.

Ama Son zamanlarda  Yayalara tanınan hakları da unutmamak gerekir. Bu da tamamen suiistimal edilir bir tarza bürünmüştür. Tanınan bu hak genel anlamda nasılsa bu hakka sahibim diye, bu defada araç kullananlara karşı bu hak çok yakışıksız ve usulsüz bir şekilde kullanılmaktadır. Adeta öç alınır ve çileden çıkartıcı bir hale gelmiştir.

Haklara riayet ettiğimizi savunuyorsak buda bir haktır.Ve her gün bu durumu yüzlerce defa yaşamaktayız.Müslüman olmak sadece namaz kılmak değildir.Oruç tutmak değildir.Hacca gitmek değildir.Konuşurken mangalda kül bırakmamak değildir.Buda müslümanlığımız içerisindeki haklardandır.Buda Allah’a hesabını vereceğimiz uygulamalardandır. Biraz daha anlayışlı,biraz daha sabırlı ve biraz daha tahammül kâr bir tavrı sergilemeliyiz.Ve her gün beddua alacağımız yerde,Allah sendenrazı olsun dualarını almaya çalışmalıyız.

Mevlam hakkıyla bir kulluğu yaşayanlardan eylesin.Her türlü hak ve hukuka riayet etmeyi,saygı göstermeyi o şuurla  davranmayı cümlemize nasip etsin.AMİN