2003 yılında o zamanın şartlarına göre, Otobüsle hac yolculuğuna çıkmıştık, kafile üç Otobüsten oluşuyordu, Suriye,Ürdün ve Suudî Arabistan önce Mekke’ye gittik oradaki farzları bitirdikten sonra bayramın dördüncü günü sekiz gün kalacağımız Medine’ye aynı Otobüslerle yola çıktık.
Medine’de namaz vakitleri dışındaki zamanımız, orda bulunan çeşitli ziyaretlerle geçiyordu, Şubat Ayının ilk günleri idi, İslam’daki ilk caminin yapıldığı Küba’ya gittik, elimde poz konulan bir Fotoğraf makinesi var, çektiğim fotoğrafları getirip Batmanda bir Fotocuda çıkaracağım, ha bire fotoğraf çekiyorum.
Bir ara yanıma yaşı yirmi yirmi beş civarında bir genç geldi, abi ne olur benim Hicazda hiç fotoğrafım yok, ne olur çok merek ediyorum yalvarır bir edası vardı, ona cevaben temam kardeşim bu fotoğraflar ancak Batmanda çıkara bileceğim, bu genç tekrar yalvardı abi ne olur hiç fotoğrafım yok, sana adres vereceğim, istersen posta parasını da vereyim, ne olur abi hicazdaki fotoğrafları çok merak ediyorum, mecburen birazda günülsüz peki dedim gel bir tane çekeyim, birden yaşı elli civarında olan arkadaşını da çağırdı, bu benim Babamdır dedi ikimizi beraber çek bir şey olmaz.
Fotoğraflarını çektim hemen yanıma yaklaştı abi al adresim, Vilayet Uşak bir Caminin adresini verdi ben o Caminin imamıyım dedi, bunun üzerine mademki sen İmamsın gel birde seninkini yalnız çekeyim, buda sana bir hediyem olsun, ve merak etme bu fotoğraflar sana gelecek dedim.
Biraz uzaklaştı baktım koşarak geri geldi abi dedi adresin doğru yazılıp yazılmadığını kontrol edeyim, gitti biraz sonra bir daha geldi abi şu Telefonumu al belki adresi kayıp edersin deyip ve bir daha adrese baktı.
Biraz uzaklaştı tekrar üçüncü sefer geldi, abi dedi birde senin telefonunu alayım ola ki unutursun, telefonumu da ona verdim, velhasıl bu şekilde ayrıldık, hac bitti batmana geldim, Fotoğrafları çıkartım, bir onun birde babası ile beraber güzel büyükçe iki fotoğraflarını bir zarfa koyup gönderdim.
Aradan bir hafta geçti telefonum çaldı, karşıdaki efendim ben Uşaktan arıyorum dedi, ben merakla hemen, ha sen Hurşid hoca mısın, Fotoğrafları aldın mı güzel çıkmış mi diye sordum, fakat telefonun diğer ucundaki adam, söyledikleri ile beni üzüntüye boğdu, meğerki Hurşid hoca yanımızdan ayrıldıktan bir kaç saat sonra, kaldığı otelde kalp krizi yapıp orda hayata veda etmiş.
KENDİNİ ÖNEMSEMEK (2)
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.