İslam medeniyetin başkenti sayılan Türkiye’de enflasyon ile mücadele ne yazık ki bitmiyor.
İslam ülkeleri arasında en modern ülkesi konumunda olan memleketimizde hayat pahalılığı ne yazık ki bir türlü sona ermedi.
Gelişmekte olan Türkiye’de işsizlikle birlikte hayat pahalılığına neden olan enflasyon canavarını ortaya koyan güçlerin var olduğunu biliyoruz.
Her dönem ayrı bir üründe kriz çıkartan ve karaborsa sistemi ile cebini dolduranlar yüzünden yoksulluk hiçbir zaman bitmemiştir.
Pandemiden sonra dünya genelinde ortaya çıkan bu kriz bazı ülkelerle birlikte Türkiye’yi daha çok etkiledi diyebiliriz.
Başta temel gıda olmak üzere, ilaç, enerji, otomotiv sektöründe fiyatların katlandığını gördük. Bununla yetinmeyen baronlar, dini bayramlarda da fırsat kollayarak, giyim ve şeker ürünlerinde ciddi fiyatları piyasaya sürdü.
Ülkemizde yükselen bir ürünün fiyatı maalesef bir daha düşmediğini görüyoruz.
Serbest piyasa koşullarını fırsata çevirenler Ramazan ayında da boş durmayarak, piyasayı dalgalandırmayı başardılar.
Et fiyatları aldı başını gidiyor.
Kahvaltı ürünlerine ise dokunmak yürek ister bu hayat pahalılığında.
Denetim desen; “Serbest Piyasa” mazereti yüzünden askıya alınmış durumda.
Stokçuluğun önüne bile geçmekte zorlandığımız bir dönemde; serbest piyasa koşullarının hangi ürünlerde olması gerektiğini bir kez daha tartışmamız ve bunun için yeni yasa düzenlemesine gitmemiz farz olduğu kanısındayım.
Serbest piyasa enstrümanın dışında tutulması gereken ihtiyaçların başında Temel gıda, enerji, ilaç sektörü geliyor. Tabi bu ihtiyaçlar zamanla çoğaltılarak yeni fiyat politikası konusunda çalışmamızın zamanı geldiğini kanısındayım.
Memlekette TÜİK verilerine göre yüzde 85 enflasyon gördük. Bu rakamlarla yaşamanın zorluklarını da gördük.
Buna kimin dur diyeceğini gerçekten merak ediyorum. Enflasyon canavarı ile kimin mücadele edeceğini ve bunun ne zaman sona ereceğini merakla bekliyoruz…
BİR KADIN BİR ESER