ZAMAN VE DEĞİŞİM - Batman Pusula Gazetesi
a
0

BEĞENDİM

Spread the love

“Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” sözünü dile getirdiğinde, dünya için ne kadar derin anlamlar taşıdığını Herakleitos’ un kendisi bile tahmin edemezdi sanırım.

Çünkü değişim ve dönüşümler insan, dünya ve evren için bırakın sürekli yenilikleri önümüze sermeyi, gelişimi ve ilerlemeyi sağlaması yönüyle varlık bilincinin her geçen yüzyıl itibariyle güçlenmesini artıran açılımları karşımıza çıkarıyor.

Yaşam, zaman, varlık, evren ve hepsinin merkez noktası insan durağan değil, sürekli değişen ve gelişim gösteren bir dönüşümün parçaları durumundadır.

İnsan için içerisinde yaşam alanları bulduğu evren ve onun bir parçası olan dünya “Mekân” olarak bir sahne halinde iken, doğumu ile ölümü arasında bir süreliğine dünyaya uğrama fırsatı bulan insanın, dünyada kalma ve bulunma süresinin “Zaman” olarak adlandırıldığını biliyoruz.

Yani Zaman, Mekân ve Varlık birlikteliğinin ortaya çıkardığı “İnsan” olgusu için sahip olduğu akıl ve irade ile tanınan bir fırsat ve benliğine sahip çıkma olanağı var. Bu olanak ile insan, hayatını kurma, sürdürme, güç sahibi olma noktasında ruhunu ve benliğini yönlendirerek bilginin özüne ve hikmetin sırrına ulaşmayı hedefler.

Üç önemli boyutun bir parçası durumundaki zamanın tarifini yapmak zor… İnsan aklı için önlenemez olan yönüyle bir gücün belirlediği ölçülebilir-parçalara ayrılabilir mutlak oluşumdur.

Olayların birbirini takip süreci itibariyle her şeyin birden bire olmaması ve bitmemesi amacıyla insana verilen kullanım alanıdır. Geleceği planlamanın kolaylığı ve hayatı kendi vaktinde ve kendi alanında yaşama bilincidir.

İnsana verilen acı ve tatlı bir armağan olarak tanınmış-belirlenmiş bir süredir.

Varlığın temel özlerinden bir parça olan zaman kavramı, insan için kullanılması hak olan bir sürenin genel ifadesidir. Varlığın canlılık kazanması ve ruh ile bedenin bir araya gelmesi koşullarını sağlayan evrelerin gece-gündüze yayılmış geçmiş-gelecek bağlantısıdır zaman…

Zaman ve değişim, durdurulamayan bir yasanın, evrenin ritmiyle kurduğu bağ ile yaşam alanlarının ana unsuru olmayı içinde barındırıyor. Ölüm gibi zaman da durdurulamaz olan ve engel olunamayan yönüyle evrene has bir işleyiş kuralına sahiptir. Değişime sahne olmak gibi bir özelliği vardır zamanın.

Ölüm anının insanla buluştuğu nokta sınırlı zamanın, değişim ve oluşumun da son bulduğu andır. İnsanı, saatlerin ve zaman dilimlerinin öneminin kalmadığı, asıl âleme geçişin sağlandığı bir dönüşüm bekliyor olacak!

Kimsenin olmayan ve kimseye kalmayan varlık boyutunda, bir zaman diliminin belirli rotasında yaşamı sürdürmenin açlığı ile asıl varılacak yere girmenin unutkanlığında dünya yolculuğunun adımlarını atma gayretindeyiz.

Anı ve zamanın belirli dilimlerini yaşamak önemli…

Sınırı ve gerçekliği belirli olan yaşam kaynağını, geçmişi kabullenme ve geleceği kurgulama seçeneği ile sürdürmenin çabaları gösterilmelidir. An, aslında hatırlanan geçmiş ile beklenen gelecek arasındaki varlık bilincidir.

Bu yüzden zaman değerlidir, zaman bu yüzden insan yaşamı kadar değer taşır. Zamanın sınırı olduğundan, tükendiği an, varlığın son noktada olduğu an ile karşılaşılır. Mekân sınırı yoktur, bu yüzden de üzerinde yolculuk yapılabilecek veya takip edilebilecek bir yol veya rota yoktur.

Bu manada sınırlı olan zaman ve geçici olan mekân ile belli bir yaşam dilimine sahip varlık ve insana neden acı ve kötülükler yüklenmeye çalışılır? Neden kalıcı olan erdemler ve insana değer katan iyiliklere yönelerek insan doğası yüceltilmeye çalışılmaz?

Zaman ancak şahitlik yapar… İnsanın kendisini kullanmasına veya nasıl kullandığına! Bu yüzden ya acımasız bir canavara ya da zalim bir düşmana dönüşmeye karar verirken, kendisinin hangi amaçlar için kullanıldığını ve nasıl harcanma pozisyonuna düştüğünü iyi hesaplar!

Aynı zamanda hoşgörülü ve şefkatli olmanın fırsatlarını insana sunmayı da becerir.

Zamanın yıkıcılığı insanın kötülük ile buluştuğu anların sonucudur. Zaman mefhumunun iyilik ile buluşması ise insanın hikmet ve erdemin sırrına ermesi sonucunda gerçekleşir.

Zaman, asla kaderin sahne aldığı ve olması gerekenlerin zorunlu olarak yaşanması gereken bir geçmiş-gelecek bağlantısı değildir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.