Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ÇAĞIMIZIN MODERN PUTLARI

Lat, Menat, Uzza, Hubel ve daha bir çok put,

İnsanların taassupla bağlandığı heykeller,

Taş yığınları,

Müşriklerin Allah ile aralarında aracı kıldıkları sözde uydurma ilahlar,

Binler sene evvel putları yıkan Hz. İbrahim gelmişti.

Var gücüyle vurmuştu baltasıyla putlara,

Yıkmıştı heykellerini,

Darmadağın etmişti Allah’a ortak koşulanları.

Binler sene sonra O’nun nesebinden bir peygamber geldi.

Atası İbrahim’in dosdoğru yolunu takip eden bir nebi,

O da yıktı putları,

Ama sadece taştan heykelleri yıkmakla kalmadı,

Zihinlerdeki, yaşamlardaki, kelime ve cümlelerdeki putları da yıktı.

Aksi takdirde yıkılan putların yerine daha büyük putlar gelebilirdi.

Bir de günümüzün modern putları var.

Belki farkına varmadan uyduğumuz,

İstekleri doğrultusunda yaşadığımız, köleleştiğimiz

Nasıl yıkacağımızı bilemediğimiz putlar.

Ey yeşil sarıklı ulu hocalar bunu bana öğretmediniz

Kardeşim İbrahim bana mermer putları
Nasıl devireceğimi öğretmişti
Ben de gün geçmez ki birini patlatmayayım
Ama siz kâğıttakileri ve kelimelerdekini ve sözlerdekini
nasıl sileceğimi öğretmediniz.

Demişti şiirinde Sezai KARAKOÇ.

 

Bir zamanlar Mekke’nin avlusunu kaplamış olan putlar

Şimdi hayatımızı kaplamış

Okuduklarımızı,

Yazdıklarımızı,

Kelimelerimizi ve cümlelerimizi işgal etmiş durumda,

Farkında mıyız bu putların

Örneğin:

Bir yerlere gelmek için kırk takla attığımız makamlar put değil mi?

Ya yoksul fakir gözetmeden, helal haram demeden biriktirdiğimiz servetlerimiz,

Saatlerimizi, günlerimizi heba ettiğimiz lüks alışveriş merkezleri,

Her sene modası geçmiş diye değiştirdiğimiz ev eşyaları,

İlahlaştırdığımız şahıslar,

Eylem ve söylemlerimizdeki riyakârlıklarımız, da putlarımız değil mi?

Çıkarları için savaş başlatanların, kan ve gözyaşı dökenlerin,

Bilim ve teknolojiyi her şeyin ölçütü, belirleyicisi olarak görüp kalp ve vicdanını kullanmayanların,

Ben bu marka dışında giyemem deyip, eski püskü elbiselerini hayır diye dağıtanların da putu yok mu?

Ve bizleri yolumuzdan alıkoyan, durduran, yönelten en büyük putumuz,

Acaba ne derler, sözü

Yıkamadığımız en büyük putumuz değil mi?

Ne derler değil

Rabbim ne der deyip

Bediüzzaman’ın:

‘‘Hakkın hatırı alidir

Hiçbir hatıra feda edilmez.’’ sözünün farkında,bilincinde

Allah’ı ve O’nun emirlerini dünyaya değişmeyecek, sinesi Allah için çarpan mücahitler lazım.

İbrahimler lazım bize

Tek başına bir ümmet olabilecek.

Alacak baltasını,

Vuracak modern putlarımıza,

Parçalayacak onu özünden uzaklaştıranları.

Mekke’nin fethinde Kâbe’yi gidip, orayı putlardan temizleyen peygamberi gibi içini ve çevresini putlardan temizleyecek,

Zihinlerdeki, kelimelerdeki ve cümlelerdeki putları darmadağın edecek,

Muhammediler lazım.

En büyük makam Rabbinin huzuruna varabilmektir.

Resulullah’a komşu olmaktır diyen şuurlu Müslümanlar lazım bize.

Bize Allah’u Ekber sesini dünyaya duyurmayı gaye edinmiş,

Putlarını yıkmış,

Kalbi Allah’a dönük,

Mekke’nin sıcağında işkence edilirken her zorluğa rağmen yolundan dönmeyen,

Dininden dön diyenlere karşı:

Ahad, Ahad

Allah birdir, Allah birdir deyip bunu kainata haykıran

Bilal-i Habeşiler lazım.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER