Bir şehrin unutulmayan yüzleri vardır...

Onlardan bazıları her ne kadar göç ettiyseler de unutulmayan yüzler sayfalarında kendilerini yazdırmayı başardılar...

İşte bunlardan bir kaçı...

Brako...

Direksiyon sevdalısı Yılmaz...

Osmane verde (ayağı ve kolu kırılanların şifa için gittiği xale Osman diye bilinen)...

Cuma Usta...

Peki o dönemlerdeki Batman ile şimdiki Batman arasında ne fark kaldı?

O geçmişteki Batman'ın İluh'u, Elma Sokağı, Tabla başısı ve Beşiri'nin ticari taksilerle merkeze gelenleri unutmak mümkün mü?

Ne o geçmişteki sebzelerin ne de o meyvelerin tadı kalmadığı gibi artık insan da insana tat vermiyor ve o gözümüzü açtığımız Batman'ın ilk semtlerindeki küçük odalarının mutluluğunu aramıyor muyuz?

O çocukluk dönemlerinde sıkıntılı bir yaşamla büyüdük ama hayatın tadı bir başka güzel değil miydi?

Ah!

Nerde o eski Batman...

Maddiyatin değil maneviyatın ön planda olduğu Batman bir başka haz veriyordu...