Tüm övgüler-tüm takdirler-tüm beğeniler alemlerin sahibi, alemlerin besleyeni ve terbiye edip yetiştiricisi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam Kâinatın efendisi, insanlığı en doğru yola ileten, rehber ve rahmet Peygamberi efendimiz Muhammed sav’me, tertemiz ehli beytine, onun güzide ashabına ve kıyamete kadar onların izinden şaşmadan yürüyen bahtiyar müminlerin üzerine olsun.

     Kıymetli Okurlar; Geçen yazımızda samimiyet ve ihlastan bahsetmiştik. Yaptığımız hareket ve amellerimizde ihlaslı ve samimi davranmamız gerektiğini, yoksa içine girdiğimiz sıkıntı bunalım ve çıkmazlardan kurtulamayacağımızı, ancak ihlaslı ameller vesilesi ile kurtuluşa erebileceğimizi, ihlasla ve samimiyetle yapılmayan amellerin ahirette bizlere bir fayda vermeyeceğini ve bu amellerin Cehennem ateşine atılacağını izah etmeye çalışmıştık.

     Bugün ki sohbetimizde ise: Riya- Gösteriş ve bu şekilde davrananların durumu ve akıbetleriyle ilgili olacaktır. Aslında bizleri çok yakından ilgilendiren ve belki de Ahiret te ki var oluş gayemizi oluşturan bir konu. Dünyadayken yapmış olduğumuz tüm muamele şekillerimizi belirleyen, nasıl olması gerektiğini en net bir şekilde sergileyecek ve ahirette ki konumumuzu belirleyecek hassasiyette bir konu.

Kıymetli Okurlar; Riya: Kendini olduğundan başka göstermedir. Gösteriş yapmadır. İkiyüzlülük, özü ve sözü bir olmamadır. Yani, Amellerini Allah’ın dışında veya Allah’la beraber birilerinin memnun olması ve takdir edilmesi adına yapmak demektir.

Riya için Efendimiz s.a.v; “Siyah karıncanın, kapkaranlık gecede siyah bir zemin üzerindeki hareketinden daha gizlidir.’’ diye buyurmaktadır  

 Konuyla ilgili bir iki ayeti aktarıp konumuza geçelim inş.

“Yazıklar olsun insanları aldatmak için ibadeti gösteri haline getirerek veya Allah’tan başkalarını memnun etmek için ibadet ederek gösteriş yapanlara’’ (Maun 6)

"Ey inananlar! Sadakalarınızı ve yaptığınız iyilikleri, onları insanların başına kalkarak, gönül inciterek onları boşa çıkarmayın. Tıpkı Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı halde, sırf insanlara gösteriş olsun diye malını güya Allah yolunda harcayan ve böylece tüm iyilikleri boşa giden münafıklar gibi sadakalarınızı geçersiz kılmayın" (Bakara.264) diye buyuruyor yüce mevlamız cc.

      Tüm amel ve davranışlarımız, Sadece Allah emretti diye, sadece o istedi diye ve sadece onu memnun etme adına yapılmalıdır.

   İbn Abbas ra derki:  Bir zat; -Ya Resulallah, Ben Allah’ın rızasını kazanmam ve insanlar tarafından kahramanlığımın görülmesi için savaşıyorum.(ne buyurursun)dedi.                                                                                                                                                Resulallah sav şu ayeti kerime ininceye kadar ona cevap vermedi.                                                                                         –‘’Her kim Rabbine kavuşmayı ümit ediyorsa, dürüst ve erdemlice davranışlar ortaya koysun. İbadette Rabbine hiç kimseyi ortak koşmasın".(Kehf.110).

 Amellerini sırf Allah için yapsın, o memnun olsun diye yapsın. Bunun dışında yapılan amellerin neticeleri rezilliktir, perişanlıktır. Çünkü  "Kim yapmış olduğu amelleri insanlara göstermek için açığa vurursa, Allah kıyamet günü bütün insanların huzurunda gösterişle yapmış olduğu tüm amellerini ilan eder ve onu rezil ve rüsvay eder." buyurmuştur. 

    Ebu Hureyre ra' den gelen başka bir hadiste de, Resulullah sav şöyle buyurmaktadır: "Ahir zamanda bir takım insanlar çıkacaklar, bunlar dünya menfaatleri uğruna dinlerini alet ederler ve halka gösteriş yapmak maksadıyla koyun postuna bürünürler. Konuşmaları baldan tatlı, kalpleri kurtların kalbi gibidir.”

Allah’ü Teala bunlar hakkında Kutsi bir hadiste şöyle buyuruyor.’’—“Beni mi aldatıyorsunuz, yoksa bana cüretkar mı davranıyorsunuz Zat-ı Uluhiyetime yemin ederim onlara öyle zalimleri musallat ederim ki, onlar akıllı bir kimseyi şaşkına çevirir."

   Evet, bunlar koyun postuna bürünürler, konuşmaları baldan tatlı ve kalpleri kurtların kalbi gibidir, diyor efendimiz as. Allah korusun bizleri….Peki nasıl olacak? Nasıl baş edeceğiz? Nasıl tanıyacağız? Nasıl korunacağız bunlardan kıymetli okurlar.

Tek çözüm yolu Allah’a sığınmaktır. Nasıl sığınacağız Allah’a?... Onun terbiyesine girmekle. Bizi yaratan odur ve hayatımıza program koyucu da odur. Peki Nedir o program? O’nun kitabı olan Kuran ve Resulünün sünnetidir. Bunlara sımsıkı sarılacağız ki, Kuran ve sünneti hayatımıza d       üstur edineceğiz ki o durumlara düşmeyelim ve düşürmeye çalışanları ve o durumda olanları tanıyalım. Alternatif olan tek yol bu.

 Evet, Amellerinde riya-gösteriş ve nam yapanlar için efendimizden tehditler devam ediyor.                                                    

 Ebu Hüreyre ra' den gelen rivayette. Resulullah asv şöyle buyuruyor:"--Hüzün kuyusundan Allah’a sığının’’ Ashap:-Ya Resulallah! Hüzün kuyusu nedir diye sordular. Resulullah sav: --"Orası Cehennemde bir vadidir ki, Cehennem bile o vadiden her gün yüz defa Allah’a sığınır". Cevabını verdi. Ashap: -Ya Resulallah oraya kimler girecek? Diye sordular. Resulullah sav:--"Amellerini gösteriş için yapan riyakâr hafızlar “ diye cevap verdi.  

   Mevlam istikametinden ayırmasın. Cümlemizi Riya ve gösterişe götürücü her türlü hareket ve davranışlardan uzak eylesin.  AMİN 

DEVAMİ BİR SONRAKİ YAZIDA…