Eskiden esnaf dediğimiz insan, alnının teriyle ekmeğini kazanan, halkın içinde, halkın derdini gözeten biriydi. Küçüğü büyüğü olmazdı esnafın; veresiye defteri tutar, düşküne el uzatır, halkla birlikte yaşardı. Bakkalıyla, terzisiyle, manavıyla bir mahallenin ruhuydu esnaf…

Ama bugün? Bugün o ruh yok. Artık karşımızda sadece tüccarlar var. Tüccarla esnaf arasında dağlar kadar fark var. Tüccar kimsenin gözünün içine bakmaz, halktan kopuktur, fırsat kollayıp en yüksek kârı nasıl ederim diye hesap yapar. Bugün saman satar, yarın demir; yarın başka bir mal. Yeter ki kazancı büyük olsun.

Etrafımıza bakın, kim kaldı gerçek esnaf? Yok. Gözü doymayan, hedefi sadece kâr olan tüccarlar doldurdu memleketi. Vatandaş ne yer, ne içer, nasıl yaşar… Umurlarında değil. Merhametleri yok, vicdanları yok. Tek düşündükleri, hesap makinelerinin gösterdiği rakam.

Bir gün ev sahibi oluyorlar, kiraları fahiş şekilde şişiriyorlar. Bir gün yağ, un, şeker tüccarı oluyorlar, fiyatları sabah akşam değiştiriyorlar. Enflasyonu körükleyen de yine bunlar. Ellerinde hesap makinesi, sürekli kâr hesabı yapıyorlar. Halk mı? Halk onlar için sadece ticaretin bir parçası.

Ahmet olmazsa, Mehmet gelir nasıl olsa… Doktor gelmezse, uzman çavuş tutar o evi. Yani her daim müşteri var, dert dinlemelerine gerek yok. Tarımdan topladıkları mahsulleri depolarda stoklayıp piyasayı daraltıyor, sonra kat kat fiyatına satıyorlar. Tarlada 10 liraya aldıkları ürünü, piyasa daralınca 100 liraya satıyorlar. Adı da “serbest piyasa”!

Devlet, kira zamlarını yüzde 43 ile sınırlandırmış, kimin umurunda? Tüccar yüzde 100 ister, olmazsa “çıkar” der. Karpuz tarlada 1 lira, Batman’da 12 lira… Nakliye faturası mı soracaksın? Hazırlamış zaten kılıfını; “masraf” deyip şişiriyorlar. Kanıtlayamazsın bile.

Batman’da bir iş yeri kirası 150-250 bin lira olmuş. Bu rakamlarla dükkan açmaya çalışan varsa, zaten mülk sahibi olmak en kârlı iş olmuş. Bakkal mı dedin? Artık o da yok. Tabelada bakkal yazıyor ama içinde ev alım-satımı, araç kiralama, tefecilik… Yani bakkallık paravan olmuş.

Eskiden mahalle bakkalı seni tanırdı, borç defteri olurdu. Şimdi? Şimdi herkes ticarette. Kimse kimseyi gözetmiyor. Eskiden şöyleydi, böyleydi demeyin. O defter kapandı. Gözünüzü açın: Bugün memlekette ne orta direk kaldı, ne orta direk esnaf.

Artık sadece tüccar var…

İşine gelirse! Hoşça kalın.