Hayatta bazı insanlar var ki, ellerine geçen fırsatları zamanında değerlendiremedikleri için geride kalıyorlar. Özellikle de finansal fırsatlar... Çünkü unutmayın: Finansal fırsatlar beklemez!
Bir ekonomi dergisinde okuduğum bir söyleşi aklımdan hiç çıkmaz. Ekonomist aynen şöyle diyordu: “Finansal fırsatlar beklemez.” Ne kadar doğru bir söz. Çünkü bazen önümüze öyle cazip imkânlar çıkıyor ki, elimizde imkân olmasına rağmen çeşitli bahanelerle erteliyoruz. Sonra da bir başkası gelip değerlendiriyor, biz ise yıllar sonra “keşke o fırsatı kaçırmasaydım” diye hayıflanıyoruz.
Düşünün, Batman’da bankalarda yatan mevduat miktarını duysanız dudaklarınız uçuklar. Milyarlarca lira faizde bekliyor. Ama bankalar size %40 faiz verirken, aslında paranın en az iki katını farklı ticaretlerden kazanıyorlar. Yani, kazandırdıkları kadar çok daha fazlasını kendileri kazanıyor.
Bir örnek verelim:
Diyelim ki 1 milyar liranız var ve bankaya yatırdınız. Bir yılın sonunda size 400 bin lira kazandırdı. Oysa aynı dönemde arkadaşınız o parayla bir arsa aldı. Arsanın değeri bir yıl içinde 3 milyara çıktı. Yani onun parası 2 milyar 600 bin lira kazandı. Siz hâlâ 1 milyarınızı bankada tutarken, arkadaşınız servetine servet kattı.
Maalesef Batman’da paraya yön veremiyoruz. Elinde ciddi sermaye olan birçok kişi bankaya yatırıp bekletiyor. Oysa finansman danışmanlarıyla görüşülse, farklı yatırım araçları araştırılsa, paranın yönü değiştirilebilse bambaşka kazançlar elde etmek mümkün. Ama bizde genelde şu mantık var:
5 kilo altını olan kuyumcu oluyor, 10 milyonu olan müteahhit… Geri kalanı da çocuklarına emanet ediyor, onlar da ya kafe açıyor ya da giyim mağazası. Sonuç? Paranın çoğu heba olup gidiyor.
Unutmayın, yatırımcısına en çok kazandıran arsadır. Bankada faizde bekleyecek yerde, arsa almak sizi gelecekte kat kat kazandırabilir. Bankaların tuzağına düşmeyin.
Bugün paradan konuştuk. Benim olmayan belki sizde var; umarım bu yazı, parası olanlara küçük de olsa bir yol gösterici olur. Çünkü finansal fırsatlar gerçekten beklemez…
Hoşça kalın.
