47 yıldır süren bir acının, bir kanayan yaranın kapanması için tarihi bir fırsatın eşiğindeyiz. PKK'nın, bazı kesimler için sembolik de olsa, silahsızlanma yolunda attığı bu adım, Türk siyaseti adına büyük bir başarıdır. Artık silahların susacağı, partilerin ve tarafların meclis çatısı altında konuşacağı bir döneme giriyoruz. Bu, iç cephemizin güçlenmesi, bölgemizin ekonomi, turizm, sanayi, ithalat ve ihracat açısından büyük bir atılım yapması için elzemdir.
Bölge insanımızın bu barış sürecine uzaktan baktığı ve yıllardır süregelen çatışmalardan dolayı bazı ailelerin derin acılar yaşadığı bir gerçek. Ancak unutmamalıyız ki, bir savaşın son bulması ve barışın sağlanması için, her savaşta olduğu gibi, acılarımızı ve duygularımızı bir kenara bırakarak bu sürece destek olmalıyız. Bölge halkı olarak bu barışın en büyük destekçisi biz olmalıyız.
Eğer ülke olarak güçlü bir parlamentoya sahip olursak ki göstergeler bunu işaret ediyor, ülkemizin her bir köşesi refaha ve yatırıma kavuşacak. Böylelikle her bir vatandaşımızın yaşam standardı ve kalitesi artacak. Hep birlikte et ve tırnak olacağız; bu, ülkemiz için hayati bir önem taşıyor.
Barış süreci hiç de kolay olmayacak. Parlamentoda belki de birçok yeni yasa çıkarılacak, belki de anayasamız yeniden yapılandırılacak ve daha refah, daha güçlü bir anayasaya kavuşacağız. Bu eşsiz fırsatı kaçırmamamız gerekiyor. Denizcilerin de dediği gibi, "kaçan balık büyük olur." Bu sefer, o balık okyanusun dibinde de olsa, onu yakalamalıyız.
Elbette, içeride ve dışarıda barışı istemeyen örgütler ve ülkeler olacaktır. Ancak bunların hepsini bertaraf etmeli, kardeşliğimizin önüne ve içine kimseyi sokmamalıyız. Bu süreç, şehit anneleri için, dağda vefat eden gerilla aileleri için kolay olmayacak. Ancak inanıyorum ki, her iki taraf da acılarını içlerine gömecek ve nihayetinde kucaklaşacaklar.
Bölgemiz terörden çok acılar çekti, çok çileler çekti. Bütün bunların bitmesi için karşımıza tarihi bir fırsat çıktı. Artık her iki taraf da ülke selameti ve barışı için yeni bir sayfa açmaya hazır. Bu bizim için bir dönüm noktasıdır ve bu treni kaçırmamalıyız.
Kolay olmayacak, ama inşallah kolaylaştırırız. Tez zamanda barış ve kardeşlik ülkemizde en üst seviyeye çıkar, eşitlik, birlik ve beraberliğimiz daim olur. Bazen barış için bazı konularda fedakâr ve sağduyulu olmamız gerekiyor, tıpkı barışa uzanan bu yolda her kesimin yapması gerektiği gibi. Barış, herkesin beklediği ve özlediği bir duruştur.
Bu barış yolunda Allah yar ve yardımcımız olsun. İnşallah kazasız, belasız, silahsız, herkesin kardeş olduğu bir ülke oluruz. Bu, hepimize iyi gelecek, bundan kimsenin kuşkusu olmasın.