Teknoloji, hayatımızı kolaylaştırdığı kadar görünmez tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Bugün bilim insanlarının üzerinde durduğu en kritik uyarılardan biri ise akıllı cihazların —özellikle de cep telefonlarının, insan beynini tembelleştirdiği ve uzun vadede küçülmeye yol açabildiği yönünde.

Son yıllarda hemen herkesin şikâyet ettiği unutkanlık ve odaklanma sorununun altında yatan sebebi araştıran uzmanlar, teknolojinin bu konuda sandığımızdan çok daha büyük bir payı olduğunu söylüyor. Bir düşünün. Eskiden yakınlarımızın, komşularımızın, iş yerimizin telefon numaralarını ezbere bilirdik. Bugün ise birçok kişi kendi numarasını bile söylemekte zorlanıyor. Çünkü artık hafızamıza güvenmek yerine cep telefonlarımıza güveniyoruz. Numara ezberlemek gereksiz bir uğraş gibi geliyor. Ne de olsa her şey bir tık uzağımızda. İşte bu düşünce biçimi, beynin “kullanılmayan hücrelerinin” zayıflamasına, zamanla da küçülmesine yol açıyor.

Aynı durum yön bulma konusunda da geçerli. Eskiden yol tarifleri, akılda tutulan işaretler, objeler, sokak isimleri hafızamız için müthiş bir egzersizdi. “Kırmızı evin yanından sap, tren yolunu geç, büyük çınarın oradan dön…” Bu cümleler artık tarihe karıştı. Çünkü navigasyon var. Yol tariflerini beynimize kaydetmek yerine ekrandaki o mavi çizgiyi takip ediyoruz. Bu da hafızanın devre dışı kalmasına neden oluyor.

Beyin kullanılmadığında tembelleşir. Tembelleştikçe hücreler zayıflar. Zayıflayan hafıza ise demans gibi ciddi hatırlama bozukluklarına, ilerleyen aşamada Alzheimer gibi geri dönüşü zor hastalıklara kapı aralar. Üstelik bu sorunlar artık sadece ileri yaşların değil, gençlerin de gündeminde. Hepimiz bir şeyleri daha sık unutuyor, daha az odaklanıyoruz.

Bu unutkanlıkların sebebini aşıya, yaşa ya da strese bağlayanlar var. Oysa asıl sebep çok daha basit: Beynimizin yerine akıllı cihazları kullanıyoruz. Düşünmeyi, ezberlemeyi, hatırlamayı teknolojiye devrediyoruz. Sonuç olarak da zihinsel kapasitemiz giderek zayıflıyor.

Peki çözüm ne?

Uzmanlara göre beyni diri tutmanın yolu oldukça net:

* Ara sıra teknolojiden uzak durmak,

* Hafızayı güçlendiren bulmacalar çözmek,

* Satranç, dama gibi zihni çalıştıran oyunlar oynamak,

* Sporla bedeni ve beyni canlı tutmak,

* Çevremize dikkat etmek, odaklanmak ve aktif bir yaşam sürmek.

Teknolojiyi hayatımızdan çıkarmak elbette mümkün değil —zaten gereksiz de. Ama onu akıllıca kullanmak zorundayız. Aksi halde kolaylık gibi görünen bu dijital destekler, zamanla bizi düşünme becerisinden uzaklaştırabilir.

Unutkanlığımızın nedenini artık biliyoruz. Çözüm ise yine bizde:

Beynimizi teknolojiye teslim etmeyeceğiz.

Kendi hafızamızı çalıştıracak, zihnimizi aktif tutacağız.

Hoşça kalın.