Bitti!
Eskisi gibi sınırsız harcamalar ve tüketimde bulunmalar sona erdi. Artık harcamada bulunurken duraksadığımız ve hesaplarda bulunduğumuz dönemlere geldik.
Lüks olanı tercihler sona erdi. Temel ihtiyaçlar (gıda, giyim, eşya gibi) dışında tatil, eğlence veya ev-araç alma yönlü tüketimlere girme şansına sahip değiliz.Çünkü alım gücü düştü. Kazançlar ile artan fiyatlar arasındaki uçurumlar bir anda şok etkisi yarattı. Kazanılan ile tüketilmek istenenlerin değeri bir birini karşılamıyor.
Sabit gelire sahip olanlar ile daha alt gelir seviyesine sahip olanların temel ihtiyaçlarını karşılama dışında eskisi gibi lüks sayılabilecek bir harcama kültürü yok. Sosyal Tabakalaşma piramidinde üst tabakada olan ve gelir seviyesi yüksek olanlar için sıkıntı yok. Çünkü fazla kazanç, fazla para ve zenginlik gömleği lüks tüketimin sona ermesine müsaade etmiyor.
Orta tabakada yer alan ve gelir seviyesi ile tüketim dengesini sınırda tutabilen kesim ve sınıflar için tüketim standartlara bağlıdır. Birbirini az-çok karşılayan bir gelir-gider tablosunda lüks ihtiyaçlar yerine göre karşılanabilmekte.
Sosyal Tabakalaşama piramidinde orta katman altı olan ve yüzdelik oranın yarısını oluşturan kesim-kitle için aynı şeyleri söylemek zor. Zira kazanılan miktar ancak temel ihtiyaçların giderilmesine yetmekte!
Sabit gelirli çalışan memur, hizmet sektörü elemanları ve küçük esnaf kesimi gibi mesleklerin çalışanları için zorluk her zaman ve her dönem sıkıntıları yanında tutuyor.
Bu yüzden ekonomik kriz dönemleri (Enflasyon) ve döviz kurlarındaki oynamalar (yabancı paraların değer artışı) ülke parasının alım gücünde büyük düşüşler yarattığında, orta tabaka ve alt tabaka çalışanlarını mağdur eden sonuçları önümüze koyuyor.
Ülke ekonomisi, sadece ülke içinde yer alan insanların ticari faaliyetleri üzerine kurulu değil. Ekonomik faaliyetler ticari şirketlerin ülke içi üretim etkinlikleri ile yürüyen bir yapı üzerine kurulmuyor.
Yüzyılların getirdiği bir üretim-tüketim kültürünün ülkeler arası ticarete oturmuş yapısal bir döngüsü var. Üretilen mal ve hizmetler ülkeler arasında yüzyılların biriktirdiği bir ithalat-ihracat etkinliğini ticari mantığın temeline oturtmuş durumda. Yani ticaret konusu oluşturan üretim faktörleri ve ürünleri dış ülkelerin de içinde yer aldığı geniş bir yelpazede hareket eder.
İSLAM COĞRAFYASININ KALBİ MISIR (2)