Yerel Yönetim mekanizmalarını canlı tutarak hizmet kültürü ile birleştirmek herkesin harcı değil!

Yerel Yönetim, devlet yapılanmasında yaşanan coğrafyanın veya bölgenin idaresini ve yönetimini elinde tutan organların/mekanizmaların bütününü ifade eden bir kavramdır. İllerde en üst örgütlü yönetim organı olarak Valilik yer alırken; Belediye teşkilatı özellikle yönetimden çok “Hizmet” ilkesiyle hareket ederek, halkın yaşanan coğrafya itibariyle temel ihtiyaçlarını giderme konusunda yapısal ve döngüsel bir işleyiş mekanizması ortaya koyar.

Devletin merkezi yönetim gücünü ve temsili hakkını elinde tutan ve toplumu meydana getiren insanların birlik/bütünlük içerisinde temel haklarıyla yaşamasını sağlayan Yerel Yönetim organları iki kategoride değerlendirilebilir.

Birinci kategori resmi kurum, teşkilat, kuruluş ve yönetim/hizmet birliklerinden oluşur. İkinci kategori ise sivil cephenin oluşturduğu gruplar ve toplumsal dayanışma kültünün hayat kazandırdığı manevi bağlılıklardan meydana gelir.

İl olmanın ve sahip olunan devlet gücünün yanında halkın manevi dayanışma ve birliktelik inancı sayesinde seçilen kişi ve yönetim organları temel olarak hizmet etme amacıyla yaşanan bölgenin ve insanlarının ihtiyaçlarının karşılanması konusunda sorumluluk edinirler.

Belediyeler bu konuda akla gelen ve hizmet kültürünü işler hale sokan ana merkezi kuvvettir. Çok geniş bir teşkilat yapısıyla ve şehri donatan örgütlü işleyişi ile belirlenen planlar/programlar ve projelerle hayati ihtiyaçların giderilmesine katkı sunma amacı güder.

İlimiz, ne yazık ki geçmişten gelen kötü bir mirasla siyasi hareketliliğin ana merkezi olma sıkıntısını bir türlü üzerinden atamamanın talihsizliğiyle beklenen gelişmişlik seviyesine ulaşamadı. Şehir altyapısı ve üstyapısının yetersizliğinin ana kaynağı 1990 yılında İl statüsüne kavuşmasıyla birlikte yaşadığı “Göç” dalgalarına karşı aldığı darbelere dayanamamasıdır.

Bir de Belediye teşkilatının yönetimine seçilerek gelenlerin hizmetten çok farklı siyasi kaygılar taşıyarak İlimizin ihtiyaçlar zincirini arka plana itmesi ayrı bir darbe dalgası yarattı.

Atamaların şekli ve demokratik seçim ilkelerinin uygulama biçimi tartışılsa da sanırım dikkat edilecek ana konu “Belediye” ve “Hizmet” kavramlarının mevcut “Halk” potansiyeli ile bir arada anılmasını sağlayacak girişimlerin ortaya konması olmalıdır.

Ve bu üçlünün tartışılan yönetim şekline rağmen günümüzde işleyiş sağladığına şahit oluyoruz. Şehir çok büyüdü ve 700 bine danan bir nüfus yapısının giderilmesi gereken birçok sorunu var. Bu uzun yıllar sürecek bir hizmet kültünün ana adımlarıyla alakalı bir durum.

Halledilmesi gereken konu Batmanın ana sorunlarıyla ilgili hizmetlerin karşılanması olmalı, daha sonra ikincil ve tali sorunların giderilmesini sağlayacak projelerle uğraşılmalıdır. Çünkü geçmişte Batman ile ilgili ana sorunların karşılanması noktasında yetkili kişi ve organlar tarafından yeterli çabaların gösterilmediğini görüyoruz.