Geçen akşam komşumla çay içip sohbet ediyorduk. Mahalleden birkaç arkadaş daha katıldı, konu konuyu açtı derken bir anda sohbetin rengi değişti. Komşum, biraz tedirgin bir ses tonuyla bir itirafta bulundu:

“İki seferdir oğlumun cebinde bıçak buluyorum. Her seferinde gizlice alıyorum.”

Şaşırdık tabii. Çocuk daha 15 yaşında. Okumuyor, sanayiye çırak olarak gitmeye başlamış. Sessiz, efendi bir çocuk... Neden bıçak taşısın ki? diye sorduk.

Ben, içimden geleni söyledim:

“Belli ki bir şeylerden korkuyor. Kendini koruma ihtiyacı hissediyor.”

Sözümün üzerine herkes sustu. Sonra birer birer itiraflar gelmeye başladı.

Biri dedi ki: “Benim arabada sopa var, ne olur ne olmaz.”

Bir diğeri, “Bende de çakı var,” diye ekledi.

O an fark ettim ki, aslında hepimiz bir şekilde korku içinde yaşıyoruz. Herkesin içinde aynı tedirginlik, aynı güvensizlik... Sokakta, caddede, mahallede... Korkuyoruz.

Ne yazık ki vatandaş haksız değil. Batman sokaklarında tehlike kol geziyor. Bir komşum anlattı: Mahallede akli dengesi yerinde olmayan bir adam varmış, elinde hep bir sopa taşır, ama zararsızmış. Geçenlerde bir petrol istasyonunda bu zavallı adamı kanlar içinde bulmuşlar; bacağında derin bir bıçak yarası. Ambulans çağırmışlar, hastaneye kaldırılmış.

Şimdi sormak lazım: Bu engelli vatandaşı bu hale kim getirdi? Hangi vicdansız, hangi cani ruh? Eğer bir sokakta savunmasız bir insanı bile bu hale getirenler varsa, bu şehirde yaşayan herkesin endişelenmeye hakkı yok mu?

Batman küçük bir şehir... Ama yaşanan her olay, dakikalar içinde sosyal medyada dolaşıma giriyor. Haberler yayılıyor, insanlar tedirgin oluyor. Kimi beline silah takıyor, kimi cebine bıçak koyuyor, kimi arabasına sopa atıyor. Herkesin içinde bir korku var.

Birçok kişi bir anda kendini bir olayın içinde buluyor. Kimi komşusunu korumaya çalışırken hastanelik oluyor, kimi kavgayı ayırayım derken bıçaklanıyor. Hatta bazı sapkınlar var ki, kediye bile kurşun sıkmaktan çekinmiyor.

Denetimli serbestlik: Ceza mı, ödül mü?

Bir diğer büyük problem de “denetimli serbestlik”. Suç işleyen birçok kişi dışarıda elini kolunu sallayarak geziyor. Bu da toplumda korkuyu daha da büyütüyor.

Eskilerin sözü vardır:

“Bir kere çalan, her zaman çalar.”

Aynı şekilde, bir kere suç işleyen de her zaman işleyebilir.

Ama ne yazık ki mevcut sistem, bu kişilere ceza değil, adeta ödül veriyor. Denetimli serbestlik, caydırıcılıktan çok uzak bir uygulamaya dönüşmüş durumda.

Buradan Batman halkı adına seslenmek istiyorum:

Sayın Emniyet Müdürümüz, Sayın İl Jandarma Komutanımız...

Lütfen denetimleri artırın. Özellikle GAP ve Belde mahallelerinde, yoğun denetimler, üst aramaları, araç kontrolleri yapılmalı. Halk artık huzur istiyor, güven istiyor.

Çünkü, çok basit bir nedeni var: Korkuyoruz.

Artık kimse kimseyle göz göze gelmekten bile çekiniyor.

Batman sokaklarında insanlar birbirine yabancı, temkinli, tedirgin...

Ve bu şehirde yankılanan en güçlü ses, ne yazık ki şu kelimede toplanıyor:

KORKUYORUZ...!