On birinci yüzyılın son çeyreği, Şeddadi devleti Türkmenlerin saldırısına uğradı, burada yaşam koşulları kalmadı diye Şadi Bin Mervan, Selçukluların himayesindeki Bağda da, vezir Behruz'a yöneldi.
Behruz Şeddadi de hapisken Şadi onu kurtarmıştı, şimdi vefa borcu, Behruz onu çok iyi bir şekil de karşıladı ve Tikrit şehrine vali atadı.
Bir süre sonra Şadi ölür yerine büyük oğlu Eyüp geçer, oğlu Şergo iyi bir askerdir, bir tartışma sonucu Şergo Behruz'un bir adamını öldürür, bunun üzerine Behruz 24 saate Tikrit'i terk edin der.
Kervan Musul’a doğru gider. Zengilere sığınmaktan başka çareleri yok, Eyüb’ın yolda bir oğlu doğar ismini Yusuf koyarlar, (1138) tarih tekerrür ediyor, İmadin Zenginin ordusu Bağdat'da yenilince kaçar ve Eyüb’e sığınır, Eyüp onu ölümden kurtarır, şimdi vefa borcu oğul Nurettin'de dir. Onları iyi karşılar ve hemen orduda iki kardeşe yer verir.
Sonra Şama yerleşirler, Yusuf Nurettin Zenginin elinde büyür, bir oğlu gibi onu sever, çok çalışkan ve güçlü olduğu için, Nurettin ona Selahaddin ismini koyar.
Haçlılar Fatımi devletinin baş şehri Kahire’ye saldırınca, Fatımi Vezir Şaver Nurettin den yardım ister, oda Şergo komutasında bir ordu gönderir, bu ordu Kahire’ye üç sefer yapar, Selahaddin’in kahramanlığı ve zekâsı burada keşif edilir.
Son seferde Selahaddin vezirin ikili oynadığını fark eder ve Fatımi Halifesi El Adid den izin alarak Şaveri öldürür, yerine Şergo vezir olur. İki ay sonra Şergo ölür ve Selahaddin genç yaşta Mısıra vezir olur.
Kudüs Selahaddin’in uykusunu bozar, o kendi başına hareket etmesi gerekiyordu, zira Nurettin Zengi, Bağdat halifesi gibi, önce saltanatını düşünmek zorunda idi, bunun için Eyübi devletinin temelini atar. Zengi bunu kendisine ihanet görür ve Selahaddin’le savaşmak için bir ordu hazırlar, fakat aniden ölür, Selahaddin’in önünde büyük bir engel kalkar.
İkinci engel Fatimi Halifesi El Adid ölür, Selahaddin yerine yeni halife kaldırmaz, böylece iki yüz yıldır çift başlı halife devri kapanır.
Bu sefer Zengilerin varisleri Selahaddin’in yolunu keserler, Selahaddin ordusunu alır ve yaklaşık 15 sene sürecek bir savaşa başlar, bu savaşta Zengileri Musul’a hapis eder, Diyarbakır ve Mardin de Artuklu saltanatına son verir.
Yöredeki bedevi Arapların ihanetine rağmen onları da alt eder.
Ve büyük Hitit’in savaşı, bu savaşı dâhiyane bir yöntemle kazanır, düşmanını tarumar eder, bundan dolayı Kudüs kendiliğinden teslim olur, yüz yıllık haçlı işgali son bulur, ismini İslam Tarihine altın harflerle yazar. (1187)
Selahaddin’e önerildi mademki bu kadar emek verdin, Halifelik siz Kürtlerin hakkı değil mi, o hayır Halifelik Hz. Muhammedin soyuna layıktır der.
Ölüm döşeğinde iken ona sorulur dünyada isteyip te yapmadığın ne oldu, cevaben Konstantin'in fethi, fakat benim için iki büyük engel vardı, Biri sağlığım İkincisi Anadolu Selçukluları.