Batman’da bir bayan kuaförünün aylık gelirinin bir milyarı aştığını duyduğunuzda ne hissedersiniz bilmem ama insanın aklına ister istemez şu cümle geliyor: “Keşke çocukları okutmayıp bir bayan kuaförüne çırak verseydim… Ah kafa ah!”
Gerçekten dudak uçuklatan rakamlar bunlar.
Bir saç boyama 7 bin ile 10 bin lira arasında.
Saç kesimi 1 ila 3 bin lira.
Fön 500 lira. Manikür, pedikür cabası…
Makyaj işin içine girince para adeta akıyor.
Gelin başı mı? İşte orası tam anlamıyla “ekmek üstü kadayıf, üstüne kaymak.” 15 bin liradan başlayıp 25 bine kadar çıkan net ücretler konuşuluyor.
Şimdi soralım:
Bir saç boyası ya da bir saç kesimi için ödenen, asgari ücreti geçen, emekli maaşını geride bırakan bu rakamlar sizce normal mi?
Bence değil.
Geçtiğimiz günlerde emekli bir arkadaşımla sohbet ediyoruz. Konu dönüp dolaşıp hayat pahalılığına geldi. Eşinin saçlarına röfle yaptırdığını ve bayan kuaförünün 5.500 lira aldığını söyledi. Maaşının neredeyse yarısını bir saç boyamaya vermiş. “Canım çok yandı” dedi. Haklıydı.
Biz erkekler saç-sakal, yıkama hatta boya yaptırsak bin lirayı zor geçiyor; ona bile itiraz ediyoruz. Ama bayan kuaförlerinde tablo bambaşka.
Batman’da neredeyse her köşe başında bir bayan kuaförü var. Hatta bazıları orta ve alt gelir grubundan müşteri kabul etmiyor. Müşteri profili “özel”, verilen hizmet “özel”, alınan ücret ise fazlasıyla “özel”.
Ama bu şehrin gerçeği de var: Asgari ücretle geçinmeye çalışanlar, emekli maaşıyla ay sonunu getirmeye çalışanlar…
Dar gelirli birçok vatandaşın saçını kınayla boyaması, kendi kesmesi ya da aileden birine kestirmesi bu fiyatlar düşünüldüğünde son derece normal. Çünkü 500 liraya saç kesimi, 5 bin liraya boya vermek onlar için imkânsız.
Ne yapalım, hayat böyle…
Demek ki insanlarda para var ki bu kuaförler dolup taşıyor. Kimse de kimseyi zorla kolundan tutup kuaföre götürmüyor elbette.
Ama aklıma takılan bir söz var: “Bir yerden kopan ip, bir gün kıyameti getirir.”
Umarım o kopuş, en çok da dar gelirlinin sırtına binmez.
Hoşça kalın.