Divan edebiyatının usta kalemi Fuzûlî’nin "Şikayetname" adlı eserini bilir misiniz? O eser öyle bir başlangıç yapar ki, "Selam verdim, rüşvet diye almadılar." Bu cümle bile, selam vermenin, iletişimin, insani ilişkilerin ne denli kıymetli olduğunu gösterir. Fuzûlî, incelikle der ki; bazen küçük bir selam bile engelleri aşabilir, kalpleri yumuşatabilir.

Bugün ise benim şikayetim farklı. Artık kimsenin kimseden memnun olmadığı, herkesin herkesten şikayetçi olduğu bir ortamdayız. Kiracı ev sahibinden şikayetçi, ev sahibi kiracıdan... Biri kira yüksekliğinden dert yanıyor, diğeri “Milyonluk evime 3 kuruş veriyor” diye isyan ediyor. Çıkaramazsınız işin içinden, her iki taraf da haklı.

Ekonomik kriz tam ortasında bir Burhan gibi yaşıyoruz hayatı. Çarşıda, pazarda vatandaş esnaftan, esnaf tüccardan, tüccar üreticiden, üretici hükümetten şikayetçi. Polis kapkaççıyı yakalıyor, mağdur kız “Başımı belaya sokmak istemem” diye şikayetçi olmaktan kaçınıyor. Ama ortada bir suç var, şikayetçi yok. Kanun ne yapsın?

İşte bu noktada çok önemli bir gerçek ortaya çıkıyor: Mağdur olduğumuz konularda, haklarımız için şikayetçi ve takipçi olmamız gerekiyor. Pahalılıkla, haksız fiyatlarla karşılaşıyorsanız, bunu devletin ilgili kurumlarına bildirmek hakkınız. Enflasyondan, ekonomik krizden şikayetçiyseniz; önce nedenlerini kendi çevrenizden, kendi davranışlarınızdan sorgulayın. Sonra yasalar, bilirkişiler ve dayanışma ile çözüm arayın.

Enflasyona karşı birleşmeliyiz. "Bir elin nesi var, iki elin sesi var." Bu sözü unutmayalım. Tepkimizi göstermeli, sesimizi duyurmalıyız. Çünkü biz bu hükümeti seçtik. Meclise güvenoyu verdik, vekil gönderdik. Şimdi topu taca atmanın anlamı yok. Sorun varsa sorumlusu da vardır. Her dumanın arkasında bir ateş vardır, ateşi besleyen bir odun, odunu getiren biri…

Sadece oturup şikayet etmek, kaderimize boyun eğmek anlamına gelir. Bu da fırsatçıların işini kolaylaştırır, ekonomimizi daha da kötüleştirir. O yüzden şikayet edin, ama sadece şikayetle kalmayın; çözüme katkıda bulunun.

Olumsuz gördüğünüz her durumu korkmadan ilgili kurumlara iletin. Sıcağı sıcağına, zaman kaybetmeden şikayet edin ve arkasında durun. İnanın, zamanla düzelmeler olacak, ekonomik refah artacak.

Benim de bir ricam var; emek verdiğim yazılarımı okuyun, okutun ve mümkünse değerlendirme için mail adresime gönderin. Hep birlikte daha iyiye yürüyelim.