Geçen gün bir tekstilci arkadaşım anlattı; atölyesini kapatmak zorunda kalmış. Sadece o değil, maalesef birçok tekstil atölyesi de imalatı durdurup kapıya kilit vurmuş. Sebep olarak markaların rotasını Mısır’a çevirmesi gösteriliyor.

Batman’da tekstil biterse, birçok genç işsiz kalacak; ki halihazırda işsiz olanlar da cabası. Ben başından beri Batman’da tekstilin uzun soluklu olamayacağını düşünenlerdenim. Neden mi? Çünkü altyapı eksikliği çok büyük.

Tekstil demek, tarlada pamuğu ekip, çırçır fabrikasına gönderip iplik yapmak, ardından kumaşa dönüştürmek, kumaşı atölyelerde dikerek elbiseye çevirmek demektir. Batman’da ise bu zincirin hiçbir halkası yoktu. Sadece fason üretim vardı; biri dikiyor, biri ütülüyor, biri paketliyordu. Bu sistem bir süre idare etti ama altyapı olmadığı için markalar daha ucuz diye Mısır’ı tercih etti, ve atölyeler domino taşı gibi ardı ardına kapandı.

Hâlâ ayakta durmaya çalışan birkaç güçlü firma var; ama merdiven altı diye tabir ettiğimiz birçok atölye artık iş alamıyor ve kapatmak zorunda kalıyor. Durum sadece Batman’la sınırlı değil; Diyarbakır’daki tekstil fabrikalarında da aynı manzara söz konusu. Gittiğinizde kapalı fabrikaları net bir şekilde görebilirsiniz.

Tekstilcilere devlet destek vermedi demeyin. Krediler, eleman yardımları, teşvikler… Devlet elini taşın altına koydu, ama gelinen nokta acı: Batman’da tekstil artık durma noktasına geldi.

Eskiden yaklaşık 30.000 kişi tekstil atölyelerinde çalışarak geçimini sağlıyordu. Şimdi bu sayı 5.000’e kadar düşmüş durumda ve düşmeye devam ediyor. Yakında bir sürü gencimiz işsiz güçsüz, kahve köşelerinde zamanını tüketmek zorunda kalacak.

Yazık oldu… Bu kadar emek, bu kadar çalışmaya rağmen… Ama markalar için bir açmış, bir kapatmış hiçbir fark etmiyor. Hesaplarını bile buna göre yapıyorlar.

Acı ama gerçek: Batman’da tekstile veda zamanı. Geçmiş olsun…