Kendisini Z kuşağı diye tanımlayan çocuk/gençler sınıflama olarak 1990’ lı yılların sonlarında doğan ve yeni yüzyıl dijital dünyayı önünde bulan kesimi oluşturur. Kullanımına yaygın şekilde 1990’ lı yıllarla birlikte başlanan bilgisayar ve 2000’ li yıllar sonrası hayatımıza giren dijital tüm araçların hitap ettiği kesim tüm insanlar olsa da asıl hedef kitle yeni doğan ve çocuk yaşta olan küçük insanlar oldu.
Her ne kadar Z kuşağı öncesi 1980-1999 yılları arasında hayata gözlerini açan insan kitlesinin sınıflandırılmasında kullanılan Y kuşağı tanımı orta yaş ve üstü nesli ifade etse de daha şanslı bir özelliğe sahip oldukları rahatça söylenebilir. Çünkü önlerinde değişimin ve teknolojik yapılanmanın bozucu etki yaratan donanımları yoktu.
Sanırım en gariban (!) kesim X kuşağı diye sınıflandırılan insan kitlesi olmalı. 1980 öncesi doğan ve 1950-1960 sonrası dünyaya gözlerini açan insanlar günümüzde yaşlı kuşağı oluşturan kesim. Yokluk, teknolojik geri kalmışlık başta olmak üzere günümüz imkânlarından yoksun bir şekilde yaşam sürelerini ileri yaşlara aktaran X kuşağının ortak ve güçlü yönleri daha fazla.
Yani ister X kuşağı olarak günümüzde yaşlılık/ihtiyarlık dönemlerini yaşayan insanlar olsun ister Y kuşağı diye günümüz dünyasının orta yaş kesimini oluşturan insan kitlesi olsun;Z kuşağı diye tanımlanan neslin sahip olduğu karakteristik özelliklerden çok farklı bir yapı göstermekte.
Değişen dünyaya ayak uydurmaya günümüz genç kesimi daha yakın iken 2000’ li yıllar öncesi kuşaklarda teknolojik, sosyal ve kültürel değişimlere uyumluluk daha az görünüyor.
Değişim dediğimiz şey sadece teknolojik araçların ve makinelerin önümüze koyduğu donanımlar değil; Toplumsal, kültürel, dini, tarihsel ve hukuki kurallarla alakalı yaşam şekillerini de kapsamakta.
Bu yüzden zihin yapıları çok farklı!
İnsanı, doğayı, toplumu ve varlığı algılama gücü çok farklı!
Bireysel dünyasına kapanan günümüz kuşak ile geçmiş dönemlerin kuşaklarını oluşturan ve sınıflandırılan insan nesli arasında insani/ilahi düşünce yapısı ve sosyal hayat açısından çok farklı özellikler var.
Önemli olan da hangi kuşaktan ve nesilden olursa olsun günümüz dünyasına, yaşam koşullarına ve hayat sürecine uyum sağlamaktır. Çevre değişiyorsa, dünya yeni yüzüyle farklı çağlara adım atıyorsa, insan da değişimi kabullenmeli ve zamana/mekâna göre ben bilinciyle değişim sürecine adapte olmalı.
Ama özümüzü kaybetmeden…
Değerleri unutmadan…
İnançlarımızı yitirmeden…
Kültürel ve etnik yapı taşlarımızı yabancılaşmaya kurban etmeden…
Kişisel gelişim ve eğitim donanımlarımızı zenginleştirmeye çalışarak yaşam alanlarımızı doldurmayı becermek şartıyla!
DOĞRU YANLIŞ
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.