Özlü sözler ve cümleler öylesine değer taşır ki insan için…

Basit anlamlı gibi görünen bir cümle düşünüldüğü zaman ve sorgulamaya tabi tutulduğu an değer yaratan manaları önümüze koyar.

Örneğin yazının başlığının ifade ettiği mana öylesine vurgulu ve basit bir açılım sağlıyor ki okunması ne demek istendiğini kolayca ortaya koyuyor.

Zorluk olacak…

Sıkıntı yaşanacak…

Yaşam koşulları ağır yükler taşıyacak…

Aksi halde zaman ve insan iradesinin değeri nasıl anlaşılır?

Yaşam alanlarında zorluk yaşamayanlar için bazı şeylerin kıymeti anlaşılmaz. Hayat sürecinde sıkıntılar yaşanmıyor ve engellerle karşılaşılmıyorsa yaşamın değeri ve manası daha az anlaşılmakta.

Çekilen sıkıntılar, yaşanan zorluklar ve karşımıza çıkan engeller kadar insan, bireysel ve toplumsal değerler yaratan zamanları yaşama şansı bulur.

Yaşama ve hayat mücadelesine katılan insan aklını ve iradesini kullanır. Hatta yetmez, başkalarının da aklını kullanma becerisi ve cesaretiyle hayat mücadelesinin önemli başarılarını elde ederek maddi ve manevi kazanımları edinme fırsatları yakalar.

Çünkü zaman ve koşullar insan lehine ancak engellerle mücadele etme becerisi gösterdiği oranda fayda sağlayarak onur ve haysiyet sağlar.

İnsan yaşadığı toplum içerisinde ne kadar çok engel ve zorlukla karşılaşırsa, o kadar çok sağlam irade ve sosyal bilinç becerisi kazanır. Mücadele demek, diğer insanlarla her koşulda birlikte olabilme ve diğer insanlarla birlikte yaşayabilme uyumluluğunu gösterebilme demektir.

Bunun yolu geçmişe değil, yaşanan zamana odaklanarak günlük planlar üzerinden kişinin kendine değer sağlayan ortamlara girmek, insanlarla yaşamaktan geçer. Geçmişe takılmak ve tecrübe edinmekten çok zamanın değişim boyutuna açık olmama tercihini seçmek kişinin yalnızlaşmasına ve sosyal şuur bilincinden kopmasına yol açar.

Bu manada zihinden endişe ve kin yaratan düşüncelerden soyutlanma adına aşırı beklentilere kapılmamak gerekiyor. Beklentiler kişisel beceri ve değişim sürecini engelleyici etkenleri doğurduğundan dolayı engellerle uğraşma yoluna gitmek mantıklı olanı seçmek olur.

Kişinin kin ve nefret duygularıyla yaşamayı seçmesi en yıkıcı engellere yönelme manası taşıdığından, endişe ve aşırı beklenti engellerini ortadan kaldıracak şekilde hayatı sadeleştirmek lazım.

Hayatı sadeleştirmek ve kişinin kendisini başkalarıyla kıyaslama adına kendinden taviz vererek ağır yükler altına girmesi doğru bir seçim olamaz. İnsan kendi kapasitesi ve altına gireceği yük kadar sorumluluk edinmeli ve ötesini sorgulamadan başarılı olabilmeyi tercih etmelidir.

Bilinen gerçeklik hayat bir yol; Karşılaşılan olaylar ve sorun yaratan insanlar birer engel; İnsan aklı ve iradesi de tüm zorluk, sıkıntı ve engellerin tek çaresi olduğudur. Varılmak istenen hedefte engeller, acıdan çok sonuçta başarı hissinin ana kaynağıdır.