Aramızda bir çok olayı görüyoruz fakat hafızamıza kazımıyoruz.
Hafızamıza kazabilmemiz için o konuya o objeye odaklanmamız lazım yani bakmamız lazım.
Batman’da yok ama Büyük şehirlerde yaşayan fakat görüp de bakmadığımız hayatım onları terk ettiği insanların onları terk ettiği bazı kadersiz insanlar var.
Şarapçılardan söz ediyorum
Şarapçıların çok sefil bir hayatı var.
Çoğu dışarıda yatıp kalkar ve tek başına bir yaşam sürerler.
Batıda bunlara evsiz derler biz de şarapçı deriz.
Bakın madde içici bilmiyorum karıştırmayın .
Aslında isimleri var kimse sormaz.
O kadar içlerine kapalılar ki kimse onlara kolay kolay ulaşamaz onları kolay kolay anlayamazsınız.
Onlarda zaten sizi umursamaz.
Bu yüzden genelde tek başına takılır ve kimseye görünmeler.
Ben Bodrum’dayken birkaç şarapçı ile tanışmıştım hatta onlarla sohbet etme fırsatı yakaladım, üstleri başları dökülüyor olsa bile öyle mantıklı konuşuyorlar ki hayret edersiniz.
Hepsinin kendine ait hikayeleri var
Aslında onlar hayatı terk etmemiş hayata onları terk etmiŞ.
İnsanlara yasama olan inançlarını yitirmişler.
Siyasete olan inançlarını yitirmişler.
Aslına bakarsanız hayatı bitirmişler.
Sene 2009 bodrum sahilinde bir şarapçıyı gördüm gölgede oturuyordu sesiz ve sigarasını içiyordu.
İçimden ona bir merhaba demek geldi ve selamlaştık
Biraz oturabilir miyim dedim burası benim değil ki dedi herkesin, istediğin kadar otur dedi benden ne izin alıyorsun.
Sonra 10 liran var mı dedi var dedim.
Şarap alacağım dedi 10 liraya ihtiyacım var.
Yalan dolan yok düz mantık ihtiyacı olanı söyledi.
O zaman en kötü şarap 10 TL çıkardım kendisine 10 TL’yi uzattım teşekkür etti.
Günahı belki de bana yazacaktı ama bu sohbete değerdi.
Kendisiyle biraz sohbet edip geçmişini öğrenmek istedim
Emekli öğretim görevlisiymiş eskiden eşini çok severmiş ama eşi tarafından aldatılmış
Bu durumu hazım edememiş ve cinnet geçirmiş hapis yatmış, hapiste birkaç tahtam eksildi herhalde dedi gülerek Beni saldılar.
Çocuklarım beni kabul etmedi
Ne emekliliğim var ne de başka bir gelirim.
Sokaklarda kaldım sonra ister istemez şarapçı arkadaşlarla tanıştım hepsinin bana benzer bir hikayeleri vardı birbirimize anlatıp durduk ve şimdi dönüşü olmaz Bir yoldayız.
Yaşasak da ölsek de kimsenin umurunda değil bir şarapçı ölmüş kimin umurunda olabilir dedi.
(Üzüldüm ve utandım doğrusunu isterseniz )
Bizim de artık dünya umurumuzda değil kim sağ kim ölmüş kim kalmış Bizim de umurumuzda değil artık.
Bizim gün boyunca amacımız iki lokma ekmek bir şişe şarap bunları temin ettik mi dünya malı dünyada kalır bütün dünyamız bu kadar.
Adam öyle mantıklı konuşuyor yanında cahil kaldığım anlar oldu
Birden aklıma şu cümle geldi körle yatan şaşı kalkar,
Aman diyerek hemen kalktım ve şarapçı ile vedalaştım.
Hakikaten 21 yıl Bodrum’da kaldım şarap içerler hiç bir tanesinin yüz kızartıcı bir suç işlediğini görmedim.
Bazen karşılaşırdık bazı şarapçılarla akşamüstü o da on liran var mı diye sorar başka da bir şey ne ister ne de sorar…
Şarabını aldı mı arkadaşların yanına gider, bir noktada şaraplarını içer sızar kalırlar.
Şarap içmek tabii ki bir Müslüman için günahtır.
Ama sanırım bunların dinle iman etmek bir ilgisi kalmamış aklı da kalmamış.
Onlardan daha akıllı, daha modern daha Çağdaş daha insan dediklerimiz parkta bahçe ve araç içerisinde restoranlarda dünya para verip içki içtikleri ve çevre ye de zarar verdiklerini hepimiz görürüz.
Demek ki hayat bazen dışarıdan gözüktüğü gibi değil
Hayatı anlamak için hayata iyi bakmak lazım ne pembe gözlüklerle ne siyah gözlüklerle çıplak gözle..
Hoşça kalın
UZUN BİR İZDİVAÇ İÇİN AŞK MI PARA MI ÖN PLANDA TUTULMALI
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.