Eskiden “cahil” dediğimizde, akla okumamış, okul yüzü görmemiş insanlar gelirdi. Ama ne yazık ki artık devir değişti. Çevremizde, diplomalarıyla övünen ama hâlâ cahil kalan insanlardan geçilmiyor.

Bunca okul bitirmiş, üniversitelerden mezun olmuş, fakat hâlâ topluma bir katkısı olmayan, aksine yük olan bu kişiler için hangi cümleyi kursam bilemiyorum. Bu, hem onlara yazık, hem ailelerine yazık, hem de memlekete yazık.

Bugün ülkemizde “okuyan cahil” sayısı öyle arttı ki, resmen toplumun sırtında bir kambura dönüştüler. “Ben biliyorum” diyen bu insanlar, aslında hiçbir şey bilmiyor. Ne tarihinden haberi var, ne kültüründen, ne dininden, ne de sanattan. Bildikleri tek şey; ellerindeki telefonun markası, sabah gidecekleri nargile kafe ve akşam oturacakları okey masası…

Madem ne kendine, ne ailene, ne de topluma faydan olmayacak, neden bunca zahmete girdin? Aileni maddi manevi yordun, belki gurbet ellerde yıllarını harcadın… O zaman keşke direkt bir kafeye gidip garson olsaydın; en azından zamanını boşa harcamazdın.

Geleceğimizin teminatı dediğimiz gençler, bugün kafe ve okey salonlarına adeta “abonelik” başlatmış durumda. Kimya mühendisinden inşaat mühendisine, öğretmenden çevre mühendisine kadar birçok üniversite mezunu, iş yerine kahve köşelerinde bekliyor. Neyi, kimi bekliyorlar, bilmiyorum.

Türkiye’nin vasıflı, çalışkan, üretken insanlara ihtiyacı var. Evet, Batman belki bir sanayi şehri değil, burada iş bulmak zor olabilir. Ama büyük şehirlerde fırsatlar çok. Türkiye’nin dev bir sanayisi, dev bir inşaat sektörü, geniş bir eğitim ağı var.

Size bir hikâye anlatayım:

Fare, kedi korkusundan üç gün ininden çıkmaz. İyi kalpli bir peri ona “Neden çıkmıyorsun?” diye sorar. Fare, “Dışarıda kedi var” der. Peri, “Seni kediye çevireyim, korkmana gerek kalmaz” der ve fareyi kediye çevirir. Bir süre sonra aynı fareyi bu kez kedi olarak bir ağacın tepesinde görür. “Neden oradasın?” diye sorar. Kedi, “Aşağıda köpek var” der. Peri bu kez onu köpeğe çevirir. Ama köpek de bir kulübede saklanır: “Dışarıda aslan var” der. Peri anlar ki bu farede ne cesaret var, ne yürek, ne de beceri… Onu tekrar fareye çevirir ve “Senden bir şey olmaz” der.

İşte bazı gençler de tıpkı bu fare gibi… Elinde diploma var, unvan var ama cesaret yok, gayret yok, hedef yok.

O yüzden diyorum ki: Okumuş cahillerden olmayın. Hayallerinizin ve emeğinizin peşinden koşun. Bu vatanın her karışını gezin, deneyin, üretin. Kahve köşelerinde ömrünüzü çürütmeyin.

Unutmayın, diploma tek başına adam etmez. Adam olan, bildiğini hayata geçirendir.