BELA ARAMAK (1)

Hak edilen ceza mı, insan iradesi dışında büyük zarar ve sıkıntılar yaratan olaylar mı? İçinden çıkılması güç ve sakıncalı durum olarak tarif edilen “Bela” kavramının ortaya çıkışı veya kişiyi bulması noktasında iki ayrı görüş var.

Kişinin kendisinden kaynaklanan ve kişiyi kendi hatalarından dolayı bulan belaların yanında, ikinci bir bela şekli de çevreden ve insanlardan kaynaklanarak büyük zararlar doğuran, sıkıntılara yol açanmusibetlerdir.

“İçinden çıkılması güç durum” veya “Acı ve hüzün doğuran olaylar” şeklinde yaşam alanlarımızda karşımıza çıkan yıkıcı durumların insanın önüne koyduğu tablo sıkıntı ve bunalımlar olmakta.

Kişinin yapmak zorunda olduğu işler, yüklendiği sorumluluklar ve diğer insanlar arasında yerine getirmek zorunda olduğu yükümlülükler bir bakıma kendi “Bela” sı olmakta. Toplumsal yükümlülükler, dini ve insani yükümlülükler, ailevi ve sosyal sorumluluklar ile eğitim ve yönetim ile ilgili yükümlülükleri kişinin olumlu veya olumsuz belasıdır.

Tanım olarak Bela kavramının iki ayrı yönü önümüze çıkıyor. “Olumlu ve Olumsuz Bela” diye iki kısma ayırdığımız tanımlamada sahip olunan güzellikler, aile ve çocuklar, eğitim olanakları, yaşanan çevre ve yakın dostlar, mal ve kazançlar olumlu belanın insanın başına gelen örneklerini oluşturur.

Açlık, mal ve can kayıpları, korkular, yıkıcı ve ölümcül olaylar ise olumsuz bela tanımını önümüze koyar. Zaten günlük hayatımızda bela kavramının daha çok olumsuz tarafı kullanıldığından, sadece insan hayatını etkileyen, sıkıntı yaratan, üzücü ve acı durumları kast eden bir tanımlama ile karşılaşıyoruz.

Dini manada insana sunulan yaşam hakkı, dünya sahnesi, sahip olunan güçlerin tamamı da bela olarak tarif edilirken, hayat ve yaşam alanları ile canlılık özelliği deneme yeri olarak bela kavramıyla anlatılmak istenmiştir.

Bunların yanında günlük hayatımızın en çok önümüze çıkan bela şekli, ne yazık ki “İnsan” faktörüdür. Karşılaşılan durumlar ve yaşanan olayların temelinde insan kaynaklı krizler, sarsıntılar, yıkımlar, riskler, ölümler, şiddet unsurları ve mağdurluk yaratan zulüm etkenleri var.

Sebep olan ise insan ve insanın benliği-bilinci dışında sergilediği çirkinlik ve kötülük yüklü davranışları…