AŞAĞILAMA (1)

Küçümseme ve kibir yüklü davranışların en seviyesiz hali aşağılama oluyor.

İnsanı kötüleme, varlığını değersizleştirme, sözler ve eylemlerle küçümseyerek yok saymaya çalışma girişimi olarak insana yönelik hakaret girişiminin somut halidir.

Çünkü aşağılama girişiminin sınırı ve seviyesi yoktur, hakaret ile başlayan kötüleme ve küçümseme girişiminin sonucu benlik ve iradeyi rencide etmek olmakta.

Kibir ve büyüklenme, diğer insanlara karşı bir üstünlük düşüncesi nedeniyle ortaya çıkar. Kibir ve büyüklenme psikolojisi, insanda, diğerini küçümseme ve kendi kişiliğini ve varlığını tüm herkesin üstünde kabul etme hissi doğurur. Ama daha üstün görme ve başkasını küçümseme duygusu, zamanla hakaret ve dışlanmaya yönelik davranışlara dönüşüyorsa, karşımıza çıkan kavram “Aşağılama” olmakta.

Aşağılama, sosyal kimlik ve insani benlik sahibi olması gereken, ama kendi bilinç ve iradesi dışında eylemlerle canlılar arasında farklılık ve ayrımcılık yaratmaya çalışanların kendilerine amaç edindiği bir küçük görme dürtüsüdür. Birilerinin kendinde hak olarak gördüğü dışlama psikolojisinin, davranışlarla ortaya çıkmış hor görme biçimidir.

Reçetesi var mı bu hastalığın?

Evet! Hastalık demek yanlış olmayacaktır. Çünkü aşağılama kompleksifarkında olunarak veya farkına varılmadan öylesine tahribatlar ve duygu dünyalarında acılar bırakıyor ki…

Aşağılama veya aşağılanma çirkinliğini bilinçli yapılan ve farkında olunmadan yapılan girişim olarak iki kısma ayırabiliriz. Sevilenler ve değer verilenlere farkında olunmadan yapılan bilinçsiz aşağılama eylemleri, eziklik ve derin kaygılara kapı aralayarak uzun yıllar derinleşmiş yaralar açan tahribatlar doğuruyor.

Özellikle bilerek ve kasıt gözetilerek yapılan aşağılama girişimi, insanda kişilik bozukluğu yaratan bir etmene dönüşmekte. Kişilik bozukluğu gibi kibir ve enaniyet yüklü davranış ve bu davranışların kökeni olan düşünceler başkalarına verdiği acılarla hatırlanma özelliği taşıdığından, aşağılama eylemini hastalık olarak görmek yanlış olmayacaktır.

Bir babanın kendi çocuklarına veya bir annenin evlatlarına yönelik dışlayıcı düşünce ve eylemleri, büyüklerin yeni kuşak genç ve çocuklara yönelik küçümseyici ve dışlama kaynaklı yönelimlerinin ne anlamı olabilir?