KARAKTER VE DAVRANIŞ (2)

Karakter kişinin kendine özgü olan ve onu başkalarından ayıran yönler olarak davranışları belirleyen ana göstergedir. Kişiyi başkalarından ayırt eden özelliklerin “Sosyal Kimlik”e dönüşmüş hali olarak toplum içerisinde Sosyal Rol ve Sosyal Statü edinmesini sağlayan faktörlerdir.

Bireyin kendisini kontrol etmesini, kendisi ve çevresiyle uyumlu olmasını, düşünce ve eylemlerinde tutarlı olmasını sağlayan, çoğunlukla sonradan kazanılarak sosyal kimlikler ortaya çıkaran özelliklerdir. Güvenilir olan, kendisinden emin olunan, tutarlılık ve kararlılık gösteren insanların tanımlanmasında ifade edilen bir kavram olarak karakter kavramı,bir bakıma toplumun ahlak kurallarının işleyişine de katkı sağlamaktadır.

Karakter hem doğuştan gelen hem de sonradan edinilen birikim ve tecrübelerin bir bütünü olarak değişik alt başlıklardan oluşur. Ahlaklı olmak ilk sıraya konabilecek anahtar kavramdır. Sevgi-saygı kavramları karakterimizin belirlenmesinde göze çarpan ilk aşamanın adımlarıdır. Merhamet sahibi olmak, sorumluluk bilinci edinmek ve yalan-çirkin söylemlerden uzak durmak kişinin davranışlarının belirlenmesinde diğer adımları oluşturmaktadır.

Çalışkan olmak, özgüven sahibi olarak toplumsal birliktelik ve dayanışma ruhuna katkı sunacak eylemlere katılmak insandan beklenen karakteristik davranış biçimleridir. Yardımlaşma düşüncesi ile paylaşımcı davranışlar belirlemek, bireysel ve sosyal duyarlılık göstermek insanın karakterinin görünen yüzünü oluşturmaktadır. Çünkü cömertlik satın alınabilecek bir değer değil.

Toplumsal ve bireysel barış adına her türlü yıkıcı ve acı içeren suç mekanizmalarını saf dışı bırakma amacı taşıyan düşünceleri hayata aktarmanın çabalarıyla insana-topluma yararlı olacak girişimlerde bulunmak zor değil.

En önemlisi hoşgörü ve alçakgönüllülük aslında…

Onurlu olmayı ve insanlar arasında değer kazanmayı amaçlayan insanlar için başkalarına karşı hoşgörü göstererek kibir ve ego hislerinden uzak kalmak bir bakıma vefa göstermenin de diğer bir adı olmakta.

İnsan karakterini oluşturan bu temel değerler sayesinde insan “Kimlik” ve “Benlik” kazanmakta. Davranışların temelinde yatan karakter özellikleri ile kişilik yapısı sayesinde toplumsal barış ve sosyal uyum sağlanmakta.

İnsanı değersizleştiren her türlü yozlaşmış alışkanlık, uygulama, inanç ve davranıştan soyutlanmak gerekiyor. “Ben Merkezli” düşünceler kişinin kendi kazancı olmakla birlikte başkasına verdiği zararlar ve yok ettiği değerlerle önümüze aslında istemediğimiz bir dünya çıkarmakta.

Kendimiz ve bizden sonra gelecek çocuklarımız ve nesil için ne istiyoruz acaba?