DOĞRULUK VEYA DÜRÜST OLMAK (1)

Zordur olmayanla yaşamak…

Yokluk ve özellikle güç sahibi olamamak (maddi olanaklar, kazançlar, para, ihtiyaçları karşılayacak gelir eksikliği) başlı başına bir engel!

Yaşamak için ayakta kalabilmek, varlığını değerli hale getirmek, toplumda yeredinebilmek, sosyal statülerde olmak veya kendi dünyasını kurabilmek için maddi güç unsuru en önemli sermaye durumunda. Olmaması, engelleri dağ gibi karşımıza çıkarıyor.

Yokluk, yani yoksulluk ve fakirlik bazılarına göre insanın kaderi olarak değerlendirilse de aslında değil!

Neden mi?

Çünkü muhtaç olana ve ihtiyacı olana, fakirlik ve yoksulluk çekene uzatılacak eller çok fazla!

Sıkıntı, adil ve eşit dağıtım konusunda geride kalmakta!

Toplumsal sözleşme gereği sosyal adalet anlayışında yaşanan eksikliler nedeniyle kimin muhtaç olduğu, kime yardım edilmesi gerektiği ya da kimin gerçekten yokluk yaşadığı bilinmiyor.

Söz konusu kavramlar bu noktada karşımıza çıkıyor. Yokluk haline rağmen doğruluktan ve dürüstlükten şaşmamak. Olmaması insanları doğru yoldan ayırmamalı. Güç sahibi olmamak dürüst davranmayı ortadan kaldırmamalıdır.

Çünkü toplumsal yapı içerisinde farklı insanlar, düşünce modelleri, inançlar ve hayat tarzları var. Kimine doğru gelen başka birine hatalı gelebilir. Birinin dürüst kabul ettiğini başkası seviyesizlik olarak görebilir.

Herkesin bakış açısı farklıdır. Bakış açısının farklı olmasının nedeni de kişilerin his dünyası ile düşünce boyutunun diğerleriyle aynı karakterler taşımamasıdır.

“Doğruluk” ile “Dürüstlük” kavramları birbirini pekiştiren ve tamamlayan anlamlar yüklüdür. Doğru olmak ile dürüst olmak ahlaki güzelliği ifade ederken, erdemli davranış sergileme manasında yanlış olandan ve yalan olandan uzak olmayı da ifade eder.

Doğruluk “Kişinin düşüncesi, duyguları, davranışları ve söyledikleri ile uyumlu ve tutarlı olması” manasına gelir. “Toplumsal kuralların ve bireylerin beklediği davranışları sergilemek, yanlış ve ölçüsüz olandan kaçınmak” diye tanımlanabilir. Dürüstlük “Uygun şekilde davranmak, sahtekârlık ve hileden kaçınmak, yalandan ve ikiyüzlülükten uzak durarak ahlaki açıdan erdemli davranışlar/söylemlerde bulunmak” manasına gelir.