DOĞRULUK VEYA DÜRÜST OLMAK (2)

Dürüstlük doğal davranmak ve yapay-yapmacık tavırlardan uzak kalmaktır. Yani doğru olmanın gereklerini yapmak, yalandan-yanlıştan uzaklaşmaktır. Bir kişilik özelliği olarak dürüstlük, ilahi ve insani bir eylem biçimidir.

Doğruluk, gerçekleri yok eden yalan rüzgârından, insanları aldatan sahtecilikten, ahlaksızlık diye adlandırılabilecek ikiyüzlülük halinden uzak durmanın ortaya çıkardığı bir sorumluluk bilincidir.Yalandan, sahtecilikten ve ikiyüzlülükten kaçınmanın sonucunda insanda haslet olarak ortaya çıkan kişilik özelliği dürüstlük erdemi olduğundan, birey/toplum açısından tüm insanların hayatında bulunması zorunlu olan bir adres olmakta.

Doğruluk ve dürüstlük yalandan, iftiradan, fitne ve fesattan, nifak ve riyadan kaynaklanan tüm düşmanlıkların ve ayrılıkların yaşam alanlarından silinmesi demektir. Dürüst olmak birey ahlakı açısından hiçbir dini, ırkı, rengi, sınıfı, cinsiyeti ve dili farklılık yaratmadan benimsemek ve haklara saygı göstermenin özgürlüğünü yaşamaktır.

Bu yüzden hem ilahi dinler ve beşeri inançlar hem de toplumsal ve kültürel değerler doğruluğu ve dürüst olmayı insani bir nitelik kabul ederek bir erdem ilkesi şeklinde ön plana almıştır. Doğruluk, yalan ve iftira yüklü her türlü eylemi ve söylemi özünde barındırmaktan uzak olduğundan dolayı kişilerin mahremiyeti ve özel alanları korunma altına alınmaktadır.

Çünkü toplumsal hayat ve yaşam alanlarının aktörü olan bireyler açısından hem kamusal alan hem de kişisel/özel alanların güvenli temellere oturtulmasında genel kanunlar belirleme zorunluluğu vardır. Belirlenen kanunlar ve ahlaki/hukuki kurallar kişi güvenliği ve kamu huzuru için vaz geçilmez adreslerdir.

İnsanların gördüğü değer sadece mevki, makam ve sosyal statülerin neden olduğu itibardan kaynaklanmaz. Alt veya üst makam sahibi olanların davranışları, anlayışları, söylemleri, faydalı olmaları, hizmet kültürleri ve iş yapma gayretleri asıl değer ve itibarı sağlayan etkenlerdir. Hizmet çabası ve emek harcama gayretinin insana sağlayacağı değer ve itibarı artırdığı fazlasıyla tespit edilebiliyor.

Doğru olmak ve dürüst davranmak her zaman için insana kazandırıyor. İnsana kaybettiren ise dürüstlükten uzaklaşmak, gerçeklerden kaçınmak, hizmet edilmesi gereken zamanda ve ortamlarda sorumluluk edinmemektir.

Ortada olan temel gerçeklik: Yapılan iyilikler unutulmuyor; Bir şekilde yapılan iyilik de sebep olunan kötülük de insanın karşısına öyle veya böyle çıkıyor.