ŞEHVET DÜŞKÜNLÜĞÜ (2) - Batman Pusula Gazetesi
a

ŞEHVET DÜŞKÜNLÜĞÜ (2)

0

BEĞENDİM

Spread the love

Toplumsal kınama, sosyal ayıp sınırı ve mahremiyet ilkelerinin durduramadığı saplantılı kişilerin karşımızda durması ve umursamaz tavırlarla pisliklerine devam etmesi, doğrusu ilahi adalete olan gereksinimimizi daha çok artırıyor.

Herkesin ulaşması mümkün olmayan emniyet kayıtlarının ve emniyet gücü mensubu kolluk kuvvetlerinin olay araştırması esnasında rastladığı vakaların ne kadar iğrenç görüntüler ve şahitlikleri önümüze koyduğunu sorgulamak gerekiyor. İş sadece şiddet ve çatışma örgüleri ile alakalı değil, taciz/tecavüz olaylarının aile içinden başlayıp yakın çevrede bulunan çocuklara ve genç kızlara kadar inmekte.

Aile içi iğrenç vakalar bir yana dış dünyada arayışlara giren bazı mahlûkların cinsel saplantılarını sahip oldukları konumlarla giderme çabaları, insanlıktan ne kadar uzaklaşıldığını da ortaya koyuyor.

Önceleri gizli/saklı yapılan arayışlar ve tatmin edilen sapkınlıklar, artık aleni bir şekilde ve umursanmadan sergilenmeye başladı. Daha kötüsü bu iğrençliklere bazı kadın/kız kesiminin de katılması şaşkınlıkları artıran etmenler olmakta.

Sınırlar aşıldı, yaşam modeli ve hayat felsefesi konusunda kısıtlamalar tamamen ihlal edildi. İnançlar ve değerler ile saygı ve mahremiyet ilkeleri yok edilerek özel hayat alanları birileri için zarar verilmesi gereken alanlara dönüştü.

Cinsellik dürtüsünün uzantısı olan şehvet duygusu saklanan, gizlenmesi gereken ve tatmin edilmesi meşru yolların kullanılmasıyla gerçekleşen bir yaşam modeli olmaktan çıkarak, hak ve özgürlük alanı diye sınırsızca tatmin edilmesi gereken ihtiyaçlar zincirine eklendi.

Garip ama bu saplantı ve sapkınlık, özgürlük adı altında doğal bir hakmış gibi görülerek, istismar/taciz olaylarını meşrulaştırma bahanelerine malzeme olmaya devam ediyor.

Saplantıların kurbanı olan ve değer, inanç, kültür ve sadakat duygularını sonlandıran insan tipine dönüşümün kaçınılmaz kaderinde yolculuk yapan insanlar için söylenecek tek şey var: “Yaşattığınızı siz de yaşamadan ölmeyin.”

Biraz kindarlık ve nefret söylemini çağrıştırsa da elden başka bir şey gelmediğini belirtmek yanlış olmaz. Saplantılar kurbanı olan çocuklar ve kızların yanı sıra mağdur insanların günahlarını yüklenmek, yaşadığımız âlem için bir anlam ifade etmiyorsa da birilerinin asıl âlemde verilecek hesabın ağır yükünü kaldırmaya ne kadar hazır olunduğunu hatırlatmak lazım.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.