Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cengiz Haşimoğlu

KENDİ KADERİNİN İŞÇİSİ OLMAK

Kim ne yaparsa kendine yapar…

Hayatını yaşamak, yaşamına yön vermek, sosyal ilişkilere girmek, toplumsal iletişim üzerinden insanlarla ortak yaşam alanlarını paylaşmak ve kendi dünyası ile dış dünya arasında kuracağı bağlarla uyumlu ve dengeli bir kader belirlemek kişinin kendi seçimleri ve kendi iradeli tercihleriyle ortaya çıkar.

İnsan, kaderini belirleme gücünü elinde tutan biyolojik, psikolojik, sosyal, kültürel ve toplumsal bir gerçekliktir.

Akıl ve irade gibi iki önemli potansiyelin verdiği tüm yaşamsal sermaye sayesinde kaderini belirleme gücünü kullanır. Yanlış anlaşıldığı manada “Kader” insanın önüne konmuş ve yaşaması zorunlu olan bir hayat süreci değildir.

İnsan, seçimleri ve yönelimleriyle hayatını sürdürme gücüyle varlık gerçekliğini akıl ve iradesi üzerine kurmuştur. Önemli olan insanın emeği ve kararlığıyla hayatını yönlendirme cesareti göstermesidir.

Bu cesaretin temelinde kişinin yaşamı boyunca karşılaştığı zorluklara ve önüne çıkan fırsatlara kendi akıl ve iradesiyle yön vermesi, kaderini kendi emekleri ve kararlığıyla belirlemeye çalışması yatar.

Önemli olan diğer bir nokta da kendi kaderinin işçisi olan insanın dış etkenlerden veya başka insanlardan beklentilere kapılarak umutsuzluk yaşamamasıdır. Yani sorumluluk bilinci ile iradesini ve azmini kullanarak kendi geleceği hakkında hedefler ve amaçlar belirlemek insanın temel ilkesi olmalıdır.

Kendi kaderini belirlemeye çalışmanın özünde emek ve kararlılık olduğu kadar özgüven, çalışkanlık, kişisel sorumluluk edinme ve inanç vardır. Hayat başarısı ve yaşama dair cesaret sahibi olmak kişinin kendisine inanmasıyla başlar.

Kendi kaderinin işçisi olan insanlar pasiflikten sakınmanın bilincini duyumsayarak cesur adımlarla kararlılık göstermeye çalışan özgür ruhun peşinde olmayı tercih etmiştir.

İnsan korkmamalı…

Yaşam sürecinin önemli bir parçası olan insan, olaylar ve bunalım yaratan zaman dilimlerinden kurtulmanın çarelerini düşünmelidir. Bilinen gerçeklik, kriz ve çatışmaların asla son bulmadan insan hayatında yer edindiği; İnsanın kendi potansiyeli ve irade sermayesiyle her türlü sıkıntı ve problemlerden arınmanın çarelerini kullanmayı bildiğidir.

Bu noktada insanın yerine getirmesi gereken bazı ilkeler göze çarpmakta. Örneğin kişinin korkularından ve çekindiği tüm etkenlere meydan okurcasına yüzleşmesinden bahsedilebilir. Hayatına hâkim olmanın yolu korkularla yüzleşmekten geçiyor.

Yine geçmişe takılmadan, geçmişten ders çıkarmak adına kişisel gelişim aşamalarını özümsemek ayrı bir hassas konu. Akıl ve mantık çerçevesinde hareket ederek olumlu düşünmenin yollarını kullanmak ayrı bir ilke olmakta.

İnsanların yaptıklarına ve eksikliklerine takılmadan, olumlu düşünme ve mantıklı hareket etme ilkesini benimseyerek amaçlara odaklanmaya çalışmak, yaşam koşulları açısından ayrı bir kader işçiliğidir.

Herkesi kendimiz gibi sanmak gibi bir hataya düşmeden, iyi niyetimizi beklentilere kapılmadan yaşamımıza aktarmak başarıyı da ortaya çıkarır. Gerçekleşmesi mümkün olmayan hayallere kapılarak umutsuz arayışlara girmek, kişinin kaderini yönlendirmesinde zorluklar yaratan etmenleri önümüze koyar.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER