Kafamıza takmamız gereken çok şey var.
Yaşanan sıkıntıların özünde insanın “Kafasına takmak” tan kaçınması yatar. Çünkü sıkıntı, problem ve sorun denen şeyler düşünülmedikçe, çözüm üretilmedikçe, üzerine gidilmedikçe ve kafalarda yer edinmedikçe tehlike ve risk oluşturmaya başlıyor.
O yüzden kafaya takmak gerekiyor.
Neyi kafaya takmak lazım?
Önce kendimizi ve benliğimizi… Kim olduğumuz, nerede yaşadığımız, bilincimiz, kişiliğimiz, çevremiz ve birey olarak yaşam alanlarımız zihinlerde sorgulanması gereken yaşam parçacıklarıdır.
Sonra etrafımızda bulunan diğer insanlar… Kimlerle yaşadığımız, sosyal ilişkiler kurduğumuz aile ve arkadaş çevremiz, eğitim ve meslek hayatımızın ortak bireyleri, toplumsal yapının ortak paydaşları akıl ve irademizin sorgulaması gereken takıntılarımızı oluşturmalı.
Kafamıza takmamız gereken üçüncü konu mesleğimiz ve uğraştığımız iş alanları olmalıdır. Ne kazandığımız, nasıl ve ne kadar kazandığımız, ne kadar verimli olduğumuz, fayda sağladığımız ve insana/topluma katkımızı sorgulamak önemli.
Diğer bir takıntımız sosyal statülerimiz ve sosyal rollerimiz olmalıdır. İşgal edilen mevki ve makamlarım yanı sıra (annelik/babalık başta olmak üzere) edindiğimiz roller olmalıdır. Özellikle zamanımızın sahiplenme ve aitlik gibi iki önemli kavramı en fazla kafaya takılması gereken başlıkları oluşturmakta.
Ailemiz ve hayatımızı ortak yaşadığımız aile üyelerimizin beklentileri ile kendi iç dünyamızın ihtiyaç duyulan beklentilerinin karşılığı olan sahiplenme/aitlik bilinci kafaya takma dürtüsü yarattığı oranda etkili olur. Çünkü kişi bir durumu veya bir kimseyi sürekli düşündükçe ve ilgi alanında tuttuğu sürece sahiplenme etkisi yaratır.
Sorumlu olunan kişilerin sorunlarıyla ve dertleriyle ilgilenmek zorunluluk duyulması gereken bir ihtiyaçtır. İlgi bekleyen yakınların ve aile üyelerinin maddi/manevi sıkıntılarıyla uğraşmak değer yaratır.
TENCERE DİBİ DELİNDİĞİ DÖNEM!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.