Zaman nedir?

Ömür ve yaşamı dilimlere ayırmak ve sürelere bölmek ne anlam taşıyor?

Zaman ve yaş dönemlerini bir araya getirince iş daha da karmaşıklaşıyor. Çünkü ömrümüzü ve yaşamımızı yaş kategorilerine göre sınıflandırıyoruz. Hayatımızı zaman ve mekân birlikteliğinde saatlere hapsetmek zorundayız.

Zaman, içerisinde yaşadığımız fiziki âlemde ve mekân olarak kullanılan dünya sahnesinde bulunma süresini ifade eden anların genel ismidir. Yani yaşamı ve var olmayı sağlayan gerçekliğin bulunduğu dönemi/anları hesaplama veya ölçme itibariyle kullanılan genel tanımlama biçimidir.

İnsan açısından anlamı ölçme, değerlendirme ve süreyi/anı programlama kolaylığı sağlamasıdır. Varlık ve var olan yaşam koşullarında insanın kendisini, olayları, çalışmalarını, geçmiş ve geleceği olduğu gibi mevcut anı programlama, sıralama, kısımlara ayırma ya da bir sıraya koyma konusunda önemi çok büyüktür.

Olayların birbirini takip etme süreci olarak geçmiş olan, yaşanan ve yaşanacak gelecektir.

Ömür dediğimiz yaşam süremiz de insanın var olma gerçekliğinin ifadesidir. İnsanın zaman diliminde ve hayat sahnesinde bulunma halini tanımlar. Yaşama adım atma basamağında doğum mucizesi ile birlikte zaman başlangıcı gerçekleşir, dünya sahnesi rolünü yapmak üzere insanı kendi mekânında misafir etmeye başlar.

Bebeklik gibi muhtaç olma gereksiniminde olan insan, gelişim evrelerini aştıkça çocukluk ve ergenlik yaşlarına yolculuğunu yapar. Gençlik ve olgunluk dönemlerinin hareketli ve heyecanlı dönemleri daha sonra yaşlılık ve bedenin çökmesine doğru giden bir yolculuğu yaşatır.

Son durakta asıl âleme olan intikal, ömür ve sürenin bittiği nokta olur. Ömür ve süresi, maddi gerçekliğin var olma bilincini taşır. Zamanın son bulması, ömür ve yaşam canlılığının sona erişi, bedenin ve ruh enerjisinin görevini tamamlaması gibi maddi gerçeklik yerini farklı bir boyuta geçme zorunluluğuna bırakır.

Farklı boyut veya diğer âlem dediğimiz biraz inanç gereği kabul edilmesi gereken zamana ve mekâna ulaşmanın yolunu bize gösteren uyarıları zaten kutsal kitabımızdaki ayetlerde buluyoruz. “Ölüm” ile ilgili ayetlerde dönüşün adresi de varılacak makam da açıkça belirtiliyor.

Çünkü zaman ve ömür süresi insanın hisleri/sezgileriyle algılayamadığı, yaşadığımız hayatın kendisi olan ve düşünce, bilim, psikolojik boyutlara sahip bir gerçekliktir. Bu manada hayat süremizi zaman dilimleriyle saatlere göre ayarlamak ve kronolojik saatlerle ifade etmek mecburiyetindeyiz.